Esas No: 2019/2621
Karar No: 2022/1368
Karar Tarihi: 12.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/2621 Esas 2022/1368 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/2621 E. , 2022/1368 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2621
Karar No : 2022/1368
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı-...
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, davalı idareye borcunun olup olmadığı, var ise borcun miktarı, yılı, nevi ve düzenlenmiş ise ihbarname veya ödeme emrinin tarih sayısının bildirilmesi amacıyla yapılan 29/09/2017 tarihli başvuru üzerine tesis edilen ve " hisse devralarak ortağı ve bir dönem kanuni temsilcisi olduğu ...Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.nin 2004 ve 2005 takvim yıllarına ilişkin amme borçlarından dolayı %10 ortak sıfatıyla müteselsil, 2008 takvim yılına ilişkin olarakta kanuni temsilci sıfatıyla toplam 883.813,12-TL vergi borcunun bulunduğunu" bildiren ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacının ...Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti'nin 02/03/2006-24/05/2006 tarihleri arasında ortağı, 24/05/2006-11/03/2008 tarihleri arasında da kanuni temsilcisi olduğu, 2004 ve 2005 yıllarında davacının şirket ortağı ve kanuni temsilcisi olmadığından söz konusu şirketin 2004 ve 2005 yıllarına ait muhtelif vergi borçlarından sorumlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, 2008 yılına ilişkin amme alacaklarının düzenlenen 2 No.lu ihbarnamelerden kaynaklandığı, asıl borçlu şirket adına düzenlenen 2 No.lu ihbarnamelere ilişkin ödeme emrinin 22/03/2016 tarihinde şirket adresi dışında, şirket müdürünün eşine tebliğ edildiği, şirket adına yapılacak tebliğ işlemlerinde ilgilisinin o anda adreste bulunamaması halinde tebligatın şirketle ilgisi olmayan kişiye yapılamayacağı gibi ilgili tebliğ alındısının tetkikinden, tebligatın neden şirket temsilcisi yerine şirket müdürünün eşine yapıldığına ilişkin bir açıklama yada şerh de yazılmadığının saptandığı, şirket müdürünün eşine yapılan tebligat nedeniyle asıl borçlu şirket yönünden usule aykırı olarak kesinleştirilen amme alacağından kanuni temsilci sıfatıyla davacının sorumlu tutulmasında da hukuka uyarlık bulunmadığı, ayrıca Mahkemece 11/04/2018 tarihinde alınan ara karar ile şirket borçlarından dolayı sorumlu tutulan davacı hakkında, amme alacağının tahsili için herhangi bir işlem ( ihbarname,ödeme emri gibi) tesis edilip edilmediği sorularak, işlem tesis edilmiş ise buna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenildiği, davalı idarece verilen cevabi yazıda asıl borçlu şirket adına 2005 ve 2008 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi borcu nedeniyle ihtiyati tahakkuk düzenlendiği, ihtiyati haciz kararı alınarak kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına haciz varakalarının düzenlendiği bu haciz bildirileri ile adına kayıtlı gayrimenkullerine haciz tatbik edildiği ve davacı tarafından ihtiyati haciz işleminin iptali için açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiğinin belirtildiği söz konusu davanın görülmekte olan iş bu davayla ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ... tarih ve ... sayılı işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Ortada kesin ve icrai nitelikte bir işlem bulunmadığından davanın öncelikle usulden reddi gerektiği, amme alacağının asıl borçlu şirket yönünden usulüne uygun olarak kesinleştirildiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı tarafından, davalı idareye borcunun olup olmadığı, var ise borcun miktarı, yılı, nevi ve düzenlenmiş ise ihbarname veya ödeme emrinin tarih sayısının bildirilmesi amacıyla yapılan 29/09/2017 tarihli başvuru üzerine tesis edilen ve " hisse devralarak ortağı ve bir dönem kanuni temsilcisi olduğu ...Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.nin 2004 ve 2005 takvim yıllarına ilişkin amme borçlarından dolayı %10 ortak sıfatıyla müteselsil, 2008 takvim yılına ilişkin olarakta kanuni temsilci sıfatıyla toplam 883.813,12 TL vergi borcunun bulunduğunu" bildiren ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanunî temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükellef veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanunî ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı ifade edilmiştir.
Aynı Kanun’un 378. maddesinde; vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması gerektiği belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının idari dava türleri olduğu, aynı Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; dilekçelerin idare ve vergi mahkemelerinde mahkeme başkanı ya da görevlendireceği bir üye tarafından, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise; vergi mahkememlerinde, 14. maddenin 3/d bendinde yazılı hususta kanuna aykırılık görülürse davanın reddine karar verileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen idari davalara konu edilebilecek idari işlemler, idari makamlar tarafından bir kamu hizmetini yürütmek üzere kendilerine tanınan kamu gücü kullanılarak ve idarenin tek yanlı iradesiyle tesis edilen, kesin ve yürütülmesi zorunlu olup, ilgililerin menfaatini etkileyen hukuksal işlemlerdir. Vergi idarelerinin tesis ettikleri işlemlerin kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlem sayılabilmesi için; bütün usullerin son aşamasına gelerek hukuk düzeninde varlık kazanması, başka bir makamın onayına gerek kalmaksızın, yükümlünün hukukunu doğrudan etkileyen ve onların hak ve yükümlülüklerinde değişiklik ya da yenilik yaratan irade açıklaması olması gerektiği kuşkusuzdur. Bununla birlikte; idarenin vergi tarhı, tahakkuku ve tahsil işlemleri ile birlikte idari işlem tarifindeki unsurları taşıyan diğer işlemler hakkında dava açılabilirse de, kişilerin yetki, görev ve haklarında hiçbir değişikliğe neden olmayan idarenin belli bir konuda görüşünü belirten işlemler, hazırlık işlemleri, uygulama işlemleri, bilgi mahiyetindeki işlemler gibi kesin ve icrai nitelikte olmayan işlemlerin idari davaya konu edilmesi mümkün değildir.
Buna göre; vergi mahkemelerinde dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemler, tesis sebepleri, şekli, doğuracağı hukuki sonuçları vergi kanunlarıyla belirlenmiş tahakkuk fişi, vergi/ceza ihbarnameleri, vergi tevkifatı yapılması, aleyhe yapılan düzeltme işlemleri, mükelleflerin düzeltme ve şikayet yoluyla vergi muamelelerindeki hatalara ilişkin düzeltme taleplerinin yetkili makamlarca reddi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasına ilişkin ödeme emri, haciz, ihtiyati tahakkuk, ihtiyati haciz gibi işlemlerdir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı vekili tarafından müvekkili şirketin borcu olup olmadığı hususunda bilgi almak amacıyla ...tarih ve ...sayılı dilekçe ile davalı idareye başvurulduğu, bunun üzerine davalı idarece verilen ...tarih ve ...sayılı yazı ile ...Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin bir dönem kanuni temsilcisi ve %10 müteselsil sorumlu sıfatı olduğundan bahisle davacının anılan şirkete ait amme alacaklarından dolayı toplam 883.813,12 -TL vergi borcu olduğunun davacıya bildirilmesi sonucunda anılan bu yazının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacının anılan şirketin ortağı ve kanuni temsilcisi olmasından kaynaklı 883.813,12-TL borcun tahsili amacıyla düzenlenmiş bir ödeme emrinin bulunmadığı gibi ödeme emrinin varlığı taraflarca da iddia edilmemiştir.
Bu durumda; düzenlenmiş bir ödeme emri olmadığından ortak veya kanuni temsilci sıfatıyla davacıyı borç altına sokmayan, davacının vergi idaresine olan borçlarını gösterir bilgilendirici mahiyette olan dava konusu işlemin idari davaya konu olabilecek kesin ve icrai nitelikte bir işlem olarak kabul edilmesi mümkün bulunmadığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddesi uyarınca, bir dönem kanuni temsilcisi ve %10 müteselsil sorumlu sıfatı olduğundan bahisle davacının anılan şirkete ait amme alacaklarından dolayı toplam 883.813,12-TL vergi borcu olduğunu bildiren ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, esasının incelenmesi suretiyle verilen vergi mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 12/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.