20. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4931 Karar No: 2018/5726 Karar Tarihi: 03.12.2018
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/4931 Esas 2018/5726 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, KÜÇÜKÇEKMECE 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir mahkûmiyet kararını incelemektedir. Sanık, uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkum edilmiştir. Daire, bozmaya uyulduğunu ve yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını, ileri sürülen iddia ve savunmaların tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterildiğini, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığını tespit etmiştir. Ancak, Daire, sanığın daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediği suç nedeniyle, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartlarının ortadan kalktığını belirtmiştir. Çanakkale Denetimli Serbestlik Bürosu'na sanık hakkında olay tarihinde uygulanmakta olan denetimli serbestlik dosyası bulunup bulunmadığı sorulmuş ve yanıt olarak, dosyanın bulunmadığı bildirilmiştir. Daire, sanık hakkında suç tarihi itibariyle başka denetimli serbestlik bürolarında dosya bulunabileceği gözetilerek denetim yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, Daire, TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrasında yer alan \"kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar et
20. Ceza Dairesi 2018/4931 E. , 2018/5726 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KÜÇÜKÇEKMECE 18. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Dairemizin 20.12.2016 tarih, 2015/6143 esas ve 2016/5993 karar sayılı ilamının (b) bendinde belirtilen “Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” şeklindeki bozma gerekçesi açısından, Çanakkale Denetimli Serbestlik Bürosu’na sanık hakkında olay tarihinde uygulanmakta olan denetimli serbestlik dosyası bulunup bulunmadığı sorulmuş cevabi yazıda ise kendilerinde suç tarihi itibariyle sanık hakkında uygulanan denetimli serbestlik dosyasının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmakla, sanık hakkında suç tarihi itibariyle başka denetimli serbestlik bürolarında dosya bulunabileceği gözetilerek denetime olanak verecek şekilde Cumhuriyet Başsavcılığından tüm tedavi ve denetim dosyaları sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır " hükmü gereğince 28.06.2013 tarihli görüşmesine katılmayan sanığa Çanakkale Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü’nün 26.07.2013 tarihli kararı ile görüşmelere katılması konusunda ihtarda bulunulduğu; sanığın 30.09.2013 tarihli görüşmesine de katılmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtarat gönderilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.