Esas No: 2019/291
Karar No: 2022/1720
Karar Tarihi: 12.04.2022
Danıştay 3. Daire 2019/291 Esas 2022/1720 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/291 E. , 2022/1720 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/291
Karar No : 2022/1720
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunun sonuçlandırıldığı … Bölge Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, POS cihazı kullanmak suretiyle yasa dışı ikrazatçılık faaliyetinden elde ettiği kazancını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolunda saptamalar içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararına dayanılarak 2013 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: POS tefecilik faaliyetinin davacı tarafından yapıldığını gösteren hukuken geçerli somut bir tespit bulunmadığından yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının işe başlama dilekçesi, ekinde yer alan kira kontratı ve noterlikçe düzenlenen imza beyannamesi ile bizzat kendisinin imzası ile işe başlama bildiriminde bulunduğu ve … tarih ve … no'lu Yoklama Fişinin davacı ile birlikte imza altına alındığı, aralarında yakın akrabalık ve sıkı işbirliği bulunmayan kişiler arasında önemli miktardaki meblağın günün ekonomik koşullarında karşılıksız olarak alınıp verilemeyeceği, bir yılda birden çok kişiye borç para verilmesinin ikrazatçılık faaliyetinin göstergesi olduğu, elde edilen ve ticari kazanç olan faizin de gelir vergisinin konusunu oluşturduğu, davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Hakkında düzenlenen raporla tefecilik yaptığı hususunun ispatlanamadığı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda, "Belli bir mala tahsis edilmemiş mağazalarda dondurulmuş gıda toptan ticareti faaliyeti" ile iştigal etmek üzere 26/03/2013 tarihinde … Mah. … Pasajı No:… …/MARDİN adresinde mükellefiyet tesis ettirildiği, 09/12/2013 tarihinde faaliyete son verildiği, iş yeri adresinde yapılan 26/03/2013 tarihli yoklamada; iş yerinin 30 metrekare ve aylık kirasının 200 TL olduğunun tespit edildiğine ilişkin 3 no'lu Yoklama Fişinin davacı ile birlikte imza altına alındığı, iş yerine ait kira kontratının davacı adına olduğu, işe başlama bildiriminin davacı tarafından verildiği, 05/12/2013 tarihinde verilen işi bırakma bildirimine dair tutanakta davacının imzası olduğu, defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, işçi çalıştırılmadığı ve herhangi bir stopaj beyannamesi verilmediği, 2013 yılında katma değer vergisi matrahı beyan edilmediği, buna karşılık özel matrah şekline tabii satışlarının toplam bedelinin 16.532.708,22 TL olduğu, ilgili yıldaki satışlarının tamamının kredi kartı ile yapıldığı, mal alış ve satış yapılan firmalar nezdinde yapılan araştırmada bu firmaların çok yüksek tutarlarda belgeli alış veya satış bildirimi verdikleri, genellikle toplam katma değer vergisi matrahlarının sıfır olduğu ve faaliyet konularının telekomünikasyon faaliyeti, kontör satışı vb. olduğu, ayrıca davacıyla birlikte tefecilik faaliyetinde bulunduğu iddia edilen …'in davacı adına POS cihazı alındığını doğrulayan ifadeleri nedeniyle davacının ilgili yılda POS tefecilik işinden başka hiçbir faaliyetinin bulunmadığı sonucuna varılarak, düzenlediği bütün faturaların sahte olduğu, kredi kartı ile yapılmış olan 16.532.708,22 TL tutarındaki satışların tamamının tefecilik işlemi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu tutarın %2,5'u oranında komisyon geliri elde edildiği sonucuna ulaşılarak, elde edilen komisyon gelirleri üzerinden takdir komisyonu kararı uyarınca adına üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi salındığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş, 30. maddesinde, resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, aynı Kanun'un 134. maddesinde ise, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması olduğu kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) bendinde yazılı kural, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki saptamaların maddi delil olarak kabulünü gerektirdiğinden, davacının POS tefecilik faaliyetinde bulunduğunu kanıtlayıcı mahiyetteki bu tespitler karşısında, ulaştığı aksi yöndeki yargıyı hükme esas alarak davayı tarhiyatı kaldırmak suretiyle sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararınına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararın, tarh matrahının hukuka uygunluğu yönünden yapılacak inceleme sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, yeniden verilecek kararda, Vergi Mahkemesi kararında davacının ifadelerine de yer verilen ve henüz sonuçlanmadığından bahsedilen davacı ile … hakkında "tefecilik yapmak" suçlamasıyla yapılan yargılamaya ilişkin … Asliye Ceza Mahkemesinin E:… esas sayılı dosyasında verilen … tarihli ve K:… sayılı kararla, davacının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 241. maddesinin 1.fıkrası uyarınca tefecilik yapmak suçunu işlediği sabit bulunduğunun gözetileceği tabidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 12/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.