10. Hukuk Dairesi 2019/6122 E. , 2020/622 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün ve temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın, davalılardan ... Enerji Madencilik Sanayi ve Tic.A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, ek karara ilişkin temyiz isteğinin de süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dava, 04.10.2003 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu malul kalan sigortalıya bağlanan gelirden oluşan kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 9.,10. ve 26. maddesidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.04.2014 tarih, 2013/10-1027 Esas ve 2014/528 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere; yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Anayasanın 36. ve HMK. 27. (HUMK"nun 73.) maddelerinde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre; mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile mutlaka dava ve duruşmadan haberdar edilmelidirler. Duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda davaya devam edilip karar verilmesine usulün imkân tanıdığı hallerde, açıklanan biçimdeki uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması gereklidir.
Değinilen işlemler nedeniyle tebligat, bilgilendirme yanında, belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Bu nedenle, tebliğ ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri tamamen şeklidir. Kanunun amacı, tebliğin muhatabına ulaşması, konusu ile ilgili olarak kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususun belgeye bağlanmasıdır. Hâl böyle olunca, kanun hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur.
Dava konusu olayda, davalı şirkete çıkartılan dava dilekçesi ekli tebligatın, güncel (01.07.2010 tarihli ticaret sicil gazetesi ile ilan edilen) ticaret sicil adresine tebliğ edilmediği, davalının Gebze adresine usulsüzce tebliğ yapıldığı anlaşıldığından, usul ve yasaya aykırı olan 19.03.2012 tarihli EK KARARIN KALDIRILMASINA,
2-Davalının savunma ve cevap hakkı ihlal edilmek suretiyle karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
3-Davacı Kurumun süre tutum dilekçesi verdiği ve daha sonra bu temyizden feragat ettiğine dair dilekçe verdiği anlaşılmış ise de, ferağata ilişkin onay belgesi araştırılmadığı gibi bu talep hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmemesi isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan ... Karbon Enerji Madencilik Sanayi ve Tic.A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Karbon Enerji Madencilik Sanayi ve Tic.A.Ş."ye iadesine, 03.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.