Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/26021
Karar No: 2013/1458
Karar Tarihi: 22.01.2013

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/26021 Esas 2013/1458 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/26021 E.  ,  2013/1458 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ümraniye 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 24/05/2012
    NUMARASI : 2012/418-2012/465

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Şikayetçinin kendisine gönderilen 89/1,2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebligatların iptalini istediği, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda haciz ihbarnamelerinde mernis adresi olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığı halde posta memuru tarafından mernis adresi olduğu belirtilerek tebligat yapıldığı, tebligatlar usulsüz olduğundan öğrenme tarihinin 07.05.2012 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Şikayete konu haciz ihbarnamelerinden 89/2 ve 89/3 ihbarnamelerinin tebliğ zarflarının üzerinde "gösterilen adres mernis adresi olup iade edilmeyerek T.K.21.mad.uygulanması gerekmektedir" şerhi ile tebligat yapıldığı görülmüştür.
    2709 sayılı 1982 Anayasası"nın Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36. maddesine göre; ""Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.""
    11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanunun 3. maddesiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."".
    Tebligat Kanununun uygulanmasına dair yönetmeliğin bilinen adreste tebligat başlıklı 16/2.maddesi uyarınca, ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.""                     
    6099 Sayılı Kanunun genel gerekçesinde ""... Uygulamada yaşanan sorunları önlemek üzere tasarıda yer verilen en önemli değişiklik, 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nda kabul edilen adres kayıt sisteminin Tebligat Kanunu"na intibakının sağlanmasıdır. Hatta bu yolla, bazen on-onbeş tebligatla dahi sonuç elde edilemeyen durumlarda (ilanen tebligatın gerektirdiği istisnai haller hariç), en fazla iki veya üç tebligatla sorun çözülebilecektir.""denilmiştir.
    Tebligat Kanunu"nun 10.maddesine eklenen ikinci fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın  adresi takip alacaklısı (veya davacı) tarafından bildirilecek ve  normal tebligat çıkarılacaktır. Bildirilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmamaktadır. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre  çıkarılacaktır. Tebligat Kanunu"nun 10/2 ve 21/2.maddelerini farklı şekilde yorumlayarak muhatabın  adres kayıt
     sistemindeki yerleşim yeri adresine başka adresi bilinmiyor diyerek doğrudan doğruya 21/2.maddesine göre tebligat çıkartılması doğru olmaz. Bu davranış Anayasanın 36.maddesine aykırı olur  ve muhatabın savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelir. Tebligat Kanunu"nun 21/2.maddesi aynı zamanda özünde cezalandırmayı da amaçlayan bir düzenleme içermektedir.Yasa koyucu 5490 Sayılı Kanuna göre  doğru adresini zamanında nüfus müdürlüğüne bildirmeyen vatandaşı cezalandırmak amacını  gütmüştür. Tebligat yasasının dar  yorumlanması geçerli bir mazereti nedeniyle yeni adresini zamanında  nüfus müdürlüğüne bildiremeyen veya önemli bir mazereti nedeniyle (yatarak hastahanede tedavi gören hasta  gibi) bir kaç aylığına adresinden ayrılmak zorunda kalan  vatandaşın cezalandırılmasına neden olur. Yasanın yorumunda yardımcı kaynak olan madde gerekçelerini dikkate almak gerekir. Tebligat Kanunu"nda değişiklik yapılan madde gerekçelerinden açıkça anlaşılacağı üzere iki veya üç tebligatla sorun çözülmek istenmiştir. Hem yasa metninde,hem yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın  sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan doğruya T.K 21/2"ye göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2"ye göre tebligat yapılacağı önemle vurgulanmıştır. Adrese dayalı kayıt sistemindeki adres, tebligat yapılamayacağı açıkca anlaşılan bir adres olmadığı için, öncelikle, normal bir tebligat çıkartılarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği"ninin 30.maddesinde muhatap lehine olan araştırmaların yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerekir. Tebligatın anlamı bildirimdir.Tebligatın yazılı bildirim ve belgelendirme olmak üzere  iki ana unsuru vardır. Tebligat savunma hakkı ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay  Hukuk Genel  Kurulu"nun 30.12.2009 tarihli 2009/12-563E.-2009/600 K. sayılı kararında    da açıkça vurgulandığı üzere icra takibinin sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, itirazların yapılabilmesi ve takibin süratle sonuçlandırılabilmesi, ancak, tarafların icra takibinden usulünce haberdar edilmesi ile mümkündür. Zira, takip borçlusunun hangi icra dairesinde aleyhine takip bulunduğunu, hakkındaki taleplerin nelerden ibaret olduğunu bilmesi ve varsa itirazlarını zamanında ve doğru merciiye yöneltebilmesi  usulüne  uygun olarak yapılacak tebligat  ile sağlanabilir.
    Somut olayda şikayetçiye yapılan 89/2 haciz ihbarnamesinin mernis adresinden ayrıldığı yazılarak iadesi üzerine 03.02.2012 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesine uygun olarak tebliğ edildiği görüldüğünden anılan tebligat işlemi usulüne uygundur. Bu nedenle mahkemece 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri yönünden istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi