Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/1269 Esas 2019/11737 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1269
Karar No: 2019/11737
Karar Tarihi: 27.06.2019

Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/1269 Esas 2019/11737 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, suça sürüklenen çocuk için sosyal inceleme raporu alınmadığı ve hırsızlık suçunun gündüz saatlerinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği doğru şekilde tartışılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle hükümü bozdu. Ayrıca, hırsızlık suçu için etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağına ve hapisten çevrilen adli para cezalarının yerine getirilmemesi durumunda hapse çevrileceğine dair ihtar yapılması gerektiğini belirtti. Kararda, suça sürüklenen çocuk için TCK'nın 168/1. maddesiyle 31/3. maddesi öncesinde aynı Kanun'un 61/5. maddesine aykırı bir şekilde hüküm verildiği belirtilerek bu hususların bozmayı gerektirdiği vurgulandı.
Kanun maddeleri:
- Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri
- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 143/1. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 116/4. maddesi
- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106/4. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 326/son maddesi
2. Ceza Dairesi         2019/1269 E.  ,  2019/11737 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Gerekçeli karar başlığında ve hüküm fıkrasında konut dokunulmazlığını ihlal etme olarak hatalı yazılan suç adının iş yeri dokunulmazlığını bozma olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Dosya kapsamına göre, müştekinin iş yerini saat 20.30 sıralarında kapatıp ertesi gün saat 08.30 sıralarında açtığında suça konu eşyalarının çalınmış olduğunu anladığını söylediği ve UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre suç tarihinde gece vaktinin saat 04.57’de bittiğinin anlaşılması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının suça sürüklenen çocuk lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden; hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının gece vakti işlendiğine ilişkin kanıtlar denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilip tartışılmadan, hırsızlık suçundan hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK"nın 143/1. maddesiyle arttırılması ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan aynı Kanun"un 116/2. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması,
    3- Dosya içeriğine göre, tanık ..."ın suça sürüklenen çocuğun müştekinin iş yerinden çaldığı egzozlardan birini suça sürüklenen çocuğun yattığı çekyatın altında bulması üzerine suça sürüklenen çocuğa nereden aldığını sorduğunda müştekinin dükkanından aldığını söylediğini beyan etmesi ve bunun üzerine tanığın müştekinin yanına giderek iadesini sağlaması, suça sürüklenen çocuğun da atılı suçlamayı kabul etmemesi karşısında, suça sürüklenen çocuk tarafından rızai olarak gerçekleştirilmiş herhangi bir iade söz konusu olmadığından hakkında hırsızlık suçu bakımından koşulları bulunmayan 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    4- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/4. maddesinde yer alan "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde on birinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak on sekiz yaşından küçük suça sürüklenen çocuk hakkında hapisten çevrilen adli para cezalarının yerine getirilmemesi durumunda, hapse çevrileceğine dair ihtar yapılmasına karar verilmesi,
    5- Kabule göre de;
    Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken, TCK"nın 168/1. maddesinin aynı Kanun’un 31/3. maddesinden önce uygulanması suretiyle aynı Kanun"un 61/5. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 27.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.