17. Ceza Dairesi 2019/5991 E. , 2019/10202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen tebliğnamenin 3.üncü maddesinde mala zarar verme suçundan görüş belirtilmiş ise de, yazılı görüşün TCK"nun 116/2. maddesinde yazılı konut dokunulmazlığını bozmak suçuna ilişkin olduğu anlaşılmakla maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
I) Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.320,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibarıyla temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II) Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
TCK’nun 32/2. maddesinin aynı Kanun’un 168/1. maddesinden sonra uygulanması suretiyle TCK’nun 61. maddesine aykırı olarak hüküm kurulması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.02.2014 tarih, 2013/2-789 Esas ve 2014/56 Karar sayılı ilamında, “Çocuk sanıklar hakkında, sadece adli para cezasının infazı açısından bir istisna getirilerek hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezaların hapse çevrilemeyeceği ancak amme alacaklarının tahsili yöntemine başvurularak tahsil edileceğinin düzenlenmiş olması ve diğer seçenek yaptırımlar yönünden böyle bir istisnaya yer verilmemesi nedeniyle TCK"nun 50. maddesinin 6. fıkrasının çocuk sanıklar hakkında da uygulanmasının mümkün olduğu ileri sürülebilir ise de; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 4/i maddesinde çocuk haklarının korunması amacıyla özgürlüğü sınırlayıcı tedbirler ile hapis cezasına en son çare olarak başvurulması ilkesine işaret edilmesine göre, tıpkı adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezanın hapse çevrilmesi yasağına benzer şekilde, diğer seçenek yaptırımların gereğini yerine getirmeyen çocuk sanık hakkında da kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verilemeyeceği ve adli para cezasına çevrilme de dahil olmak üzere diğer seçenek yaptırımlara hükmolunması seçeneklerinin değerlendirilmesi gerektiğinin kabulü kanun koyucunun amacına daha uygun olacaktır.” biçiminde ifade edildiği üzere, suça sürüklenen çocuk hakkında kısa süreli hapis cezasının çevrildiği seçenek yaptırım gereklerinin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verilemeyeceği ve bu hususun suça sürüklenen çocuğa ihtar edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK"nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasından seçenek yaptırım gereklerinin yerine getirilmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceğine ve bu hususun suça sürüklenen çocuğa ihtar edilmesine dair bölümün çıkarılması sureti ile diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III) Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Suça sürüklenen çocuk hakkında ... Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 17.03.2015 tarihli raporunda konut dokunulmazlığının ihlali suçundan TCK’nın 32/2 maddesinin uygulanmasının uygun olduğunun belirtilmesi karşısında; bu hükmün suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanmaması,
2)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.02.2014 tarih, 2013/2-789 Esas ve 2014/56 Karar sayılı ilamında, “Çocuk sanıklar hakkında, sadece adli para cezasının infazı açısından bir istisna getirilerek hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezaların hapse çevrilemeyeceği ancak amme alacaklarının tahsili yöntemine başvurularak tahsil edileceğinin düzenlenmiş olması ve diğer seçenek yaptırımlar yönünden böyle bir istisnaya yer verilmemesi nedeniyle TCK"nun 50. maddesinin 6. fıkrasının çocuk sanıklar hakkında da uygulanmasının mümkün olduğu ileri sürülebilir ise de; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 4/i maddesinde çocuk haklarının korunması amacıyla özgürlüğü sınırlayıcı tedbirler ile hapis cezasına en son çare olarak başvurulması ilkesine işaret edilmesine göre, tıpkı adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezanın hapse çevrilmesi yasağına benzer şekilde, diğer seçenek yaptırımların gereğini yerine getirmeyen çocuk sanık hakkında da kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verilemeyeceği ve adli para cezasına çevrilme de dahil olmak üzere diğer seçenek yaptırımlara hükmolunması seçeneklerinin değerlendirilmesi gerektiğinin kabulü kanun koyucunun amacına daha uygun olacaktır.” biçiminde ifade edildiği üzere, suça sürüklenen çocuk hakkında kısa süreli hapis cezasının çevrildiği seçenek yaptırım gereklerinin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verilemeyeceği ve bu hususun suça sürüklenen çocuğa ihtar edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
3)5237 sayılı TCK"nın 50/1-d bendinde yer alan "Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya çevrilebilir." şeklindeki düzenlemeye göre, cezanın bir katından anlaşılması gerekenin cezanın kendisi olduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan tayin edilen hapis cezasının bir katını aşacak şekilde 6 ay süre ile kahvehane ve internet kafelere gitmekten yasaklanması seçenek yaptırımına çevrilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.