Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1312
Karar No: 2020/2763
Karar Tarihi: 10.02.2020

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/1312 Esas 2020/2763 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, görevi gereği yolda uygulama yapan polis memuruna tehdit içeren sözler söylediği iddiasıyla suçlandı. Ancak yerel mahkeme, sözlerin korkutucu nitelikte olmadığı gerekçesiyle sanığı beraat ettirdi. Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda ise Yargıtay 4. Ceza Dairesi, sanığın tehdit suçunu işlediğine karar vererek yerel mahkeme kararını bozdu. TCK'nın 106/1-1. cümlesi gereği, objektif olarak korkutucu nitelikte olan sözlerin tehdit oluşturduğuna ve öfkenin suç kastını ortadan kaldırmadığına karar verildi. Hüküm gereği, bozulan kararın yeniden görüşülmesi ve sonuçlandırılması için dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine karar verildi. Kanun maddeleri: TCK 106/1-1, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
4. Ceza Dairesi         2016/1312 E.  ,  2020/2763 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, tehdit suçunun, kamu görevlisine karşı hakaret suçuyla birlikte işlendiğinden uzlaşmaya tabi olmayacağı belirlenerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
    Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
    Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
    Somut olayda; sanığın görevi gereği yolda uygulama yapan polis memuru olan müştekiye söylediği iddia ve kabul edilen "sizi dağda iyiki vuruyorlar, ben üzülürdüm bundan sonra üzülmeyeceğim, öldürsünler gebertsinler, ben de sizi öldüreceğim, ben de mi terörist olayım"" şeklindeki sözlerin TCK"nın 106/1-1. cümle kapsamında objektif olarak korkutucu nitelikte bulunması, öfkenin suç kastını ortadan kaldırmayacağı ve söylenen sözlerin objektif olarak elverişli ve yeterli olması nedeniyle suçun oluşacağı gözetilmeden, bu sözlerin ""mağdurun iç huzurunu bozabilecek nitelikte olmadığı gibi, fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet olmadığından tehdit kastının varlığından söz edilemeyeceği"" şeklindeki yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı ve o yer Cumhuriyet savcısı"nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi