Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine, karara rağmen işveren tarafından süresi içerisinde işe başlatılmaz ise sekiz aylık brüt ücret tutarında tazminatın belirlenmesine, davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, işyerinde mekanik teknisyeni olarak görev yapan davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı iş Kanunu"nun 25/II-ı maddesi gereğince kanun"un aradığı şekil şartı ve usule uygun olarak haklı sebeplerle feshedildiğini, davacının, 22.10.2010 tarihinde onarım için gelen aracın onarım standartlarına uygun olmayarak, eksik ve hatalı yaptığını, araçta ikinci kez yapılan kontrollerde davacının eksik ve hatalı işlemlerinden dolayı aracının zarar gördüğünü, parça ve işçilik maliyetinin KDV dahil 4.497,70 TL olduğu, parçanın garanti kapsamında olduğundan zararın 1.006,06 TL"ye düşürüldüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişilerin düzenlediği rapora itibarla davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı ve geçerli bir sebebe dayanmadığı kanaatine varılmış olmakla feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre davacının davalı işyerinde mekanik teknisyeni olarak çalıştığı, davalı işveren tarafından 04.11.2010 tarihli fesih bildirimi ile tamir ettiği araçta hatalı işlemi sebebi ile aracın parçasının koptuğunu, işverenin parça ve işçilik maliyeti olarak toplam 4.497,00 TL zarara uğrattığından 4857 sayılı Kanun"un 25/II-ı maddesi gereğince feshedildiği anlaşılmaktadır.
Davacının iş sözleşmesi tamir ettiği aracın müşteriye tesliminden kısa bir süre sonra tamir sırasında sıkılan bir saplamanın kopması sebebiyle feshedilmiş olup, mahkemece davacının kusurunun tespitine yönelik alınan bilirkişi raporuna davalı tarafından itiraz edilmiş, mahkemece davalı tarafın rapora olan itirazlarını karşılamak üzere ek rapor alınmadığı gibi karar gerekçesinde davalının itirazları karşılanmamıştır.
Bu sebeple davacının yapılan tamiratta teknik bir kusurunun bulunup bulunmadığı, bana bağlı olarak işveren tarafından yapılan feshin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığının tespitine yönelik olarak mahkemece konusunda uzman başka bir bilirkişi heyetinden tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınmalı, dosyadaki tüm delillerle birlikte yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Yetersiz bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.