Davacı vekili, davalı şirkete ait işyerinde çalışan davacının iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta sonu tatil ücreti, resmi- genel tatil ücreti, yıllık izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı belediye vekili, kıdem ve ihbar tazminatları dışındaki işçi alacaklarının beş yıllık zamanaşımına uğradığını, belediyenin ihale makamı olduğunu, belediyeden ücret ve tazminat talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı şirket vekili, müvekkili ile davacının süreli hizmet sözleşmesine dayalı olan iş ilişkisinin 28/11/2008 tarihinde davacının emekli olacağı gerekçesi ve kendi isteği ile sona erdiğini, davacının bu tarihten sonra varsa çalışmasının müvekkili şirketin yanında olmadığını, ayrıca davalı şirkettten maddi ve manevi herhangi bir hak talebinde bulunmayacağına dair geçmişe dönük ibra ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı belediye yönünden davanın kısmen kabulüne davacı vekilini 21/12/2011 tarihli celsede davalı şirket yönünden açılan davadan feragat ettiği gerekçesi ile bu davalı yönünden ise davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Karar davalı belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda dava belediye ve ....AŞ’ne yöneltilerek açılmıştır. Ancak yapıldığı ileri sürülen fesih bildirimine ilişkin olarak 30/03/2009 tarihinde kayıtlarda işverenin davalılar değil, dava dışı 1071748 tescil numaralı ..... Şti olduğu görülmektedir. Mahkemece davacının davalı şirketin işçisi olduğunu içerir tanık anlatımları değerlendirilmeden bu şirkete yönelik davadan feragat edildiği gerekçesi ile davanın reddine ve davacının gerçek işvereninin davalı belediye olduğu kabul edilmiş ise de davalılar ile kayıtlarda işveren olarak görünen dava dışı.... Ltd. Şti arasındaki ilişki açıklığa kavuşturulmadan sonuca gidilmesi yerinde görülmemiştir. Somut olayda doğru bir sonuca ulaşılabilmesi ve gelecekte başka hukuki uyuşmazlıklara yol açılmaması için husumetin yaygınlaştırılarak davanın dava dışı ...... . Tic. Ltd. Şti ’ne de yöneltilerek davalılar yanında yer alması sağlanmalı, davaya karşı iddia ve savunmaları dinlenmeli ve göstereceği deliller toplanarak her iki şirket arasında ve bu şirketlerle belediye arasında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.
Mahkemece her iki şirket ve belediye arasındaki bağlantı ve devir ilişkisini ortaya koymaya yönelik dayanak işyerlerinin şirket ana sözleşmeleri ile davalılar arasındaki sözleşmeler, hizmet alım sözleşmeleri, varsa hisse devirlerine dair sözleşmeler, işçi nakilleri ve görevlendirmelerine dair kayıtlar ile Sosyal Güvenlik Kurumu işyeri dosyaları getirtilerek, yapılacak değerlendirme ile davalı şirket ve ..... . Şti ile ve bu şirketlerle davalı belediye arasındaki geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı somut olarak ortaya konularak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.