19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/35198 Karar No: 2020/2895 Karar Tarihi: 16.03.2020
4733 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/35198 Esas 2020/2895 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, gümrük kaçakçılığı suçunun devletin egemenlik hakkının ihlali ile birlikte vergi kaybına sebep olması sonucu kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağına dikkat çekerek sanığın mahkumiyetine hükmetmiştir. Ancak, sanık hakkında daha önce açılan davalara dikkat çekerek birleştirilmesi ve suçun birden fazla işlenip işlenmediğinin tartışılması gerektiğine karar vermiştir. Ayrıca, sanığa verilen gün para cezası adli para cezasına çevrilirken TCK'nin 52. maddesinin gösterilmesi, ek savunma hakkının tanınmaması ve kaçak eşyanın müsaderesine karar verildiği halde imha edilmesine karar verilmesi yönünde hatalar tespit edilmiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: 4733 Sayılı Kanun, TCK'nin 43/1, 52, 53, 58. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nin 226. maddesi, 5237 sayılı TCK.
19. Ceza Dairesi 2019/35198 E. , 2020/2895 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başlaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisinin ihlalidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 02.03.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nde 2019/562 Esas sayılı derdest davanın ve yine sanık hakkında 08.03.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nde 2019/1216 Esas sayılı derdest davanın bulunduğunun anlaşılması karşısında; Anılan davaların akıbeti araştırılıp mümkünse ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile, sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı, aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, Kabule göre de; 1-Sanığa verilen gün para cezası adli para cezasına çevrilirken 5237 sayılı TCK"nin 52/2. maddesi yerine TCK"nin 52. maddesinin gösterilmesi, 2-İddianame ile talep edilmediği halde, ek savunma hakkı tanınmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesinin uygulanması ve yine iddianame ile kaçak sigaraların müsaderesi talep edilmediği halde, ek savunma hakkı tanınmadan tasfiye kararı verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine muhalefet edilmesi, 3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 4-Dava konusu kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın imha suretiyle tasfiyesine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.