7. Hukuk Dairesi 2015/2575 E. , 2015/10642 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : KDZ.Ereğli 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 10/12/2014
Numarası : 2010/912-2014/586
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş, davalı NWG Servis Hizm. A.Ş. vekili tarafından duruşma istenmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalı işyerinde tır şoförü olarak çalışırken iş akdinin feshi nedeniyle bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalılar, davacının iş akdini kendisinin feshettiğini, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda bilirkişi tarafından davacı tanık beyanları esas alınmak suretiyle fazla mesai ücreti hesaplanmış ve mahkemece bu rapora itibar edilerek fazla mesai ücreti hüküm altına alınmıştır. Oysa fazla mesai ücreti hesabında beyanları esas alınan davacı tanıklarının davalıya karşı açmış olduğu davalarının bulunduğu, yani davacı tanıklarının davalı ile husumetli olduğu UYAP ortamında yapılan araştırma ile sabittir. Bu nedenle husumetli davacı tanıklarının beyanları ile yapılan hesaplama hükme esas alınamaz. Yapılacak iş dosya da bulunan davacının çalışma saatlerine ilişkin tüm bilgiler, Karayolları Trafik Yönetmeliği 98. maddesinde düzenlenen şoförlerin çalışma saatlerine ilişkin sınırlamalar ile birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının fazla mesai yapıp yapmadığı belirlenmelidir. Mahkemece bu hususa dikkat edilmeden husumetli tanık beyanları hesaplamaya esas alınmak suretiyle fazla mesai ücreti talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davalılara iadesine 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.