12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/24884 Karar No: 2013/1340 Karar Tarihi: 21.01.2013
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/24884 Esas 2013/1340 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/24884 E. , 2013/1340 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Elazığ 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/06/2012 NUMARASI : 2011/303-2012/303
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu limited şirket aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. TTK"nun 542.maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 321.maddesine göre geçerli bir yönetim kurulu kararına dayanmaksızın temsilci tayin edilen kişilerin şirket adına yapacağı işlemler geçersiz olur. Zira, TTK"nun 539.maddesine göre atanan müdürler, esas itibariyle ticari mümessil niteliğinde olduklarından bir başka kişiyi ticari mümessil tayin etme yetkisine haiz değillerdir. Ayrıca TTK"nun 545.maddesine göre de, sözleşmede aksine hüküm olmadıkça ticari mümessiller ile bütün işletmeyi idare selahiyetine haiz olan ticari vekiller, şirketi oluşturan ortaklar kurulu kararı ile tayin olunabilirler. Somut olayda şirket ortaklar kurulu kararı ile ....in müdür olarak atandığı, senedi imzaladığı iddia olunan ve bu müdür tarafından vekaletname ile yetki verilen ....."in şirket ortaklar kurulu kararı ile verilmiş şirketi borçlandırma yetkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple ...... tarafından borçlu şirketi bağlayıcı bono düzenlenemez. Kaldı ki mahkeme kabulünde olan vekaletnamede bono düzenleme konusunda yetki de verilmemiştir. O halde mahkemece, takip dayanağı bonodaki imzanın borçlu şirket yetkilisi ....."e ait olmadığı yöntemince yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğine ve vekil ....."in imzaladığı bonodan dolayı şirket sorumlu tutulamayacağına göre, borçlu şirketin borca itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK"nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.