6. Ceza Dairesi Esas No: 2015/844 Karar No: 2017/1316 Karar Tarihi: 19.04.2017
Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2015/844 Esas 2017/1316 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, önceden tanıdığı mağdurun çalıştırdığı çay ocağına polis olduğunu söyleyerek girmiş ve mağduru dışarıya çıkarmıştır. Diğer sanık da mağdurun koluna girerek fikir ve irade birliği içerisinde hareket etmişlerdir. Mağdurun annesi tarafından yapılan ihbar sonucu sanıklar yakalanmıştır. Mahkeme, sanıkların suçlu olduğu yönünde karar vermiştir. Ancak, bazı hukuki hatalar olduğundan dolayı karar bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri şunlardır: 765 sayılı TCK'nın 495/1. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 149/1-c, 35/2, 53. maddeleri.
6. Ceza Dairesi 2015/844 E. , 2017/1316 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/02/2015 tarihli ek tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-) Olay günü, mağdurun önceden tanıdığı sanık ..."ın mağdur ..."nın çalıştırdığı çay ocağına saat 15:00 sularında geldiği, mağdura polis olduğunu söylediği, mağdurun kimliğini göstermesini istemesine rağmen sanığın göstermeyip, “Yürü seni karakola götüreceğim” diyerek dışarıya çıkardığı, hanın kapısında beklemekte olan diğer sanık ... ile mağdurun koluna girerek sanık ... ile fikir ve irade birliği içerisinde ve ..."in ... meydana doğru giderlerken, mağdurun annesi olan tanık ... .. karakola ihbarda bulunması üzerine sanıkların mağdurla birlikte yakalandığı;
Mağdurun 06.06.2000 tarihli dilekçesinde “sanıkları olay tarihi öncesinden tanıdığı” açıklamasıda değerlendirildiğinde ise mağdurun sanıkların polis olmadığını daha önceden bildiğinin kabulü gerektiğinin anlaşılması karşısında; sanıkların eyleminin suç tarihi itibariyle 765 sayılı TCK.nın 495/1.maddesi kapsamında kaldığı düşünülmeden, 01.06.2004 tarihinde yazılı şekilde uygulama yapılması, 2-) Lehe aleyhe kanunun belirlenmesine ilişkin olan 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin sanığın sabit kabul edilen suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 495/1, 61, 59, 31. maddeleriyle 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın 149/1-c, 35/2, 53. maddeleri uyarınca hiçbir hüküm karıştırılmadan bir bütün halinde uygulanması ve uygulama sonucu ortaya çıkan sonuçların karşılaştırılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.