15. Ceza Dairesi 2018/6907 E. , 2020/5500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2-4 ve 53 maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanununun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"un 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda farklı düzenlemelere yer verilmesi, 7035 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra temyiz süresi konusunda tereddütler oluşması ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanılmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13/10/2015 gün, 2015/11-120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi, Anayasa Mahkemesi"nin 09/06/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/4987) ve 22/09/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/1382) kararlarına göre bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedenle sanık ... müdafisinin temyiz isteminin süresinde olduğu, ayrıca sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıkların, aynı eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek olay tarihinde katılanın ikamet ettiği Balıkesir ili Burhaniye ilçesine gittikleri, arazide dolaşırken tanık..."i görerek hayvan satın almak istediklerini söyledikleri, tanığın katılanın hayvan satabileceğini söylemesi üzerine sanıkların katılanın yanına gittikleri, sanık ..."in katılana ... ilçesinde kasaplık yaptığını, kendisine ait 3-4 adet kasap dükkanı olduğu ve yanında bir çok adam çalıştırdığını söylediği, diğer sanık ..."in ise sanık ..."i beyanlarını doğruladığı ve onu telkin edici sözler söylediği, katılanda güven telkin ettikten sonra katılanın 70 adet koyununu 35.000.TL karşılığında satılması için anlaştıkları, sanık ..."in katılana parasını ...a gitmeleri halinde ödeyeceğini söylediği, yine katılanda güven telkin etmek amacıyla "ne olur ne olmaz kaza musubet olur, ben sana senet vereyim" diyerek 16.000.TL"lik senedi imzalayarak katılanın eşine teslim ettiği, daha sonra birlikte ...a gelmek üzere yola çıktıkları, yolda ...a bulunan benzin istasyonunda mola verdiklerinde sanık ..."in katılana "yolda jandarma çevirebilir, koyunların hırsızlık olduğu şüphesi olmasın, sen bana koyunları sattığına dair yazı ver" diyerek katılandan daha önce evde verdiği senet karşılığında koyunları kendisine sattığına dair imzalı bir yazı aldığı, ...a geldiklerinde aracı bir şahsın karşıladığı ve sanık ..."in koyunları şoför indirir diyerek koyunları bu şahıslarla gönderdiği, sanık ..."in vaktin geç olduğunu ve parayı ertesi günü vereceğini söyleyerek katılana otel kiraladığı ve kendisinin de eve gidiyorum diyerek yanından ayrıldığı, ertesi günü sanık ..."in otele geldiği, katılana alacağı yerlerden parasını alamadığını bu nedenle koyunların parasını daha sonra ödeyeceğini söyleyerek ve aynı zamanda sanığa 300 TL para vererek katılanı Burhaniye "ye götürmesi için taksi tuttuğu ve Burhaniye"ye gönderdiği, katılanın senette yazılı olan adreste sanık ..."in oturmadığını ve herhangi bir kasap dükkanının olmadığını, koyunların parasını ödeyecek maddi gücünün de olmadığını anladığında şikayette bulunduğu, bu surette sanıkların iştirak halinde dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda,
1-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık ..."in suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunması, diğer sanık ..."in savunmaları, katılan beyanları, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair mahkemenin kabul hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık ..."in hüküm tarihinden sonra 11/06/2019 tarihinde vefat ettiğinin UYAP"tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; sanık ... hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.