Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2021/4810
Karar No: 2022/2088
Karar Tarihi: 13.04.2022

Danıştay 10. Daire 2021/4810 Esas 2022/2088 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/4810 E.  ,  2022/2088 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/4810
    Karar No : 2022/2088

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- …
    2- …
    3- …
    VEKİLİ : Av. …

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
    VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …

    İSTEMLERİN_KONUSU : Davacılar tarafından, 11/05/2013 tarihinde Hatay ili, Reyhanlı ilçesi'nde meydana gelen patlamalar sonucunda yakınları …'in hayatını kaybetmesi nedeniyle manevi zarara uğradıkları iddiasıyla anne … için 250.000,00 TL, kardeşler … ve … için 125.000,00'er TL olmak üzere toplam 500.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; … İdare Mahkemesince, Danıştay Onuncu Dairesinin 28/03/2018 tarih ve E:2017/3714, K:2018/1330 sayılı bozma kararına uyularak, ayrıca karar düzeltme aşamasında verilen 19/10/2020 tarih ve E:2018/3840, K:2020/3940 sayılı karardaki gerekçe dikkate alınarak davacıların uğradığı zararın sosyal risk ilkesine göre tazmin edilerek toplumca paylaşılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile anne … için 40.000,00 TL, kardeşler … ve … için ise 30.000,00'er TL manevi tazminatın 15/07/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacılara ödenmesi, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin ise reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından; Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının olayın niteliği ve yaşanılan üzüntüye kıyasla yetersiz olduğu, gerçekleşen patlamada idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğu, aynı olayda manevi zarar gören farklı kişilerin yaşadığı elem ve üzüntü eşit olamayacağından manevi tazminat belirlenirken kişilerin öznel durumlarının göz önünde bulundurulması gerektiği ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat istemlerinin kısmen reddine yönelik bölümünün bozulması istenilmektedir.
    Davalı idare tarafından; davacıların yakınlarını kaybettiği olayın bir terör saldırısı neticesinde meydana geldiği, bu kapsamda 5233 sayılı Kanun uyarınca davacıların zararlarının giderilmesi için Hatay Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonunca 25.842,95 TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ancak davacıların sulhname imzalamaya gelmedikleri, 5233 sayılı Kanun'un terör ve terörle mücadeleden kaynaklanan zararların sadece maddi olan kısımlarını karşılamakla idareyi mükellef kıldığı, zararın bir terör eylemi neticesinde oluştuğu göz önüne alındığında davacıların manevi zararlarının idarece karşılanmasına yasal olanak bulunmadığı gibi manevi zararlar için temerrütten söz edilemeyeceği için manevi tazminata faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğu, 492 sayılı Kanun'a göre Bakanlıkların harçtan muaf olduğu, yargılama harçlarından sorumlu tutulmalarının Kanun'a aykırılık teşkil ettiği ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne yönelik bölümünün bozulması istenilmektedir.

    TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacılar tarafından; yakınlarının vefat ettiği terör saldırısında davalı idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğu, aksi düşünülse bile 5233 sayılı Kanun kapsamında kalan olay nedeniyle meydana gelen manevi zararların idare tarafından tazmin edilmesi gerektiğinin yerleşik yargı kararlarıyla sabit olduğu, davalı idarenin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının hakkaniyet gereği ve silahların eşitliği ilkesine uygun olduğu belirtilerek davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    Davalı idare tarafından, davacıların temyiz talebinde ileri sürülen hususların hukuken geçerlilik arz etmediği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, tarafların dilekçelerinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin REDDİNE,
    2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
    4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2022 tarihinde esasta oy birliği, gerekçede oy çokluğuyla karar verildi.

    (X)-KARŞI OY :
    Dava; 11/05/2013 tarihinde Hatay ili, Reyhanlı ilçesi'nde meydana gelen patlamalar sonucunda hayatını kaybeden …'in yakınları olan davacılar tarafından, manevi zarara uğradıkları iddiasıyla anne … için 250.000,00 TL, kardeşler … ve … için 125.000,00'er TL olmak üzere toplam 500.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    Anayasanın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
    İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları ödemekle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
    İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturmaktadır.
    Dosyanın incelenmesinden; 11/05/2013 tarihinde Hatay ili, Reyhanlı ilçesi'nde bomba yüklü araçlarla gerçekleştirilen ve davacıların yakınının da aralarında bulunduğu 55 kişinin hayatını kaybettiği iki ayrı patlama sonrasında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliğince düzenlenen … tarih ve … sayılı ön inceleme raporunda, "olay tarihindeki Hatay İl Emniyet Müdürü, Hatay İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü ile Müdür Yardımcısı ve Reyhanlı İlçe Emniyet Müdürü'nün görevlerini ihmal etmeleri sonucunda Reyhanlı İlçesi'nde meydana gelen iki ayrı patlamada hizmetin kötü işlemesi sonucu ağır hizmet kusuru bulunduğu, bunun etkili bir ceza soruşturmasını gerektirdiği ve bu kişiler hakkında soruşturma izni verilmesi gerektiğinin belirtildiği"; söz konusu Rapor üzerine Hatay Valiliği İl İdare Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesinin 2. fıkrası kapsamında görevlerinin gereğini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek kişilerin mağduriyetine ve kamunun zararına neden olan kamu görevlileri hakkında 4483 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca soruşturma izni verilmesine" karar verildiği; Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturmalar kapsamında hazırlanan iddianameler üzerine, olayda ihmali bulunduğu iddia edilen kamu görevlileri hakkında "görevi ihmal" suçu kapsamında … Asliye Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında birleştirilerek yürütülen ceza yargılamasında verilen (UYAP ortamında erişilen) … tarih ve K:… sayılı kararda; "olay tarihinde Hatay İl Emniyet Müdürü olan R.K.'nin, Reyhanlı İlçesi'nde meydana gelen patlamalar öncesinde gelen istihbari bilgilerin değerlendirilmesi, gerekli önlemlerin zamanında alınması ve çalışmaların tam ve zamanında yapılması konusunda ihmalinin bulunduğu; olay tarihinde Hatay İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü olan N.E.'nin, Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı Merkez ve İI Birimleri Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği'nin 68. maddesinde il terörle mücadele şube müdürlüklerine verilen görevlerin yerine getirilmesinde ihmalinin bulunduğu; olay tarihinde Reyhanlı İlçe Emniyet Müdürü olan M.B.'nin ise, EBYS (Elektronik Belge Yönetim Sistemi) kanalıyla evrak akışının sağlanmasında, söz konusu patlamanın meydana gelmesi öncesinde alınabilecek normal tedbirlerin alınmasında ve İlçe giriş çıkışlarında rutin uygulamaların ve kontrollerin yapılmasında ihmalinin bulunduğu tespit edilerek, sanıkların sabit görülen görevi ihmal suçları nedeniyle ayrı ayrı 8 ay 10'ar gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve verilen hapis cezalarının Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine" karar verildiği; anılan karara karşı yapılan istinaf başvuruları, … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin E:… sayılı dosyasında incelenmekteyken verilen … tarih ve K:… sayılı kararla, dosyada bulunan eksikliklerin tamamlanmasından sonra istinaf incelemesi yapılmak üzere yeniden Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın Mahkemesine tevdiine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    11/05/2013 tarihinde Hatay ili, Reyhanlı ilçesi'nde meydana gelen patlamaların birer terör eylemi olduğu açık olmakla birlikte, eylemin gerçekleşmesinde hizmet kusuru bulunduğunun idarenin kendi müfettişince hazırlanan ön inceleme raporu, Hatay Valiliği İl İdare Kurulunun soruşturma izni verilmesine ilişkin kararı, Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanmış olan iddianameler ve ilgili kamu görevlileri hakkında yürütülen ceza yargılaması sonucu verilen karar ile ortaya konulduğu görülmektedir.
    Bu itibarla; söz konusu patlamalar nedeniyle zarar görenler tarafından açılan tam yargı davalarına konu tazminat istemlerinin, 5233 sayılı Kanun, bu Kanun'a dayanılarak hazırlanmış olan Yönetmelik ve sosyal risk ilkesi kapsamında değil, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedeni olan hizmet kusuru ilkesi gereğince karşılanması gerektiğinden, davacıların zararlarının sosyal risk ilkesi kapsamında karşılanması gerektiği gerekçesiyle verilen davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararı, sonucu itibarıyla hukuka uygun olup, yukarıda aktarılan gerekçe ile onanması gerektiği oyuyla Daire kararına gerekçesi yönünden katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi