Esas No: 2020/4097
Karar No: 2022/2065
Karar Tarihi: 13.04.2022
Danıştay 10. Daire 2020/4097 Esas 2022/2065 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/4097 E. , 2022/2065 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4097
Karar No : 2022/2065
TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1) …'e velayeten, kendi adlarına asaleten
… ve …
2) …
3) …
4) …
5) …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:... sayılı kararının kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
DAVANIN KONUSU : Dava konusu olayda hayatını kaybeden küçük ...'in annesi, babası, amcası, teyzesi ve halaları olan davacılar tarafından, Batman İli, Sason İlçesi, … Köyü yakınındaki Sason Çayı'na yüzmek amacıyla giren küçük …'in 10/07/2010 tarihinde üç arkadaşı ile birlikte ikâmet ettiği … Köyü, … Mezraası, … Mahallesi'nden, Mezraanın 500 metre kadar güneyinden geçen Sason Çayı'nda, yol çalışması için kum ve çakıl alınmasından dolayı oluşan su birikintisi içinde yüzmeye çalıştıkları esnada boğulması neticesinde, davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek davacıların toplam 25.000,00 TL maddi ile 75.000,00 TL manevi zararının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; dava konusu olayın Sason yolu çalışması esnasında yolun kum ihtiyacını karşılamak üzere Karayolu Genel Müdürlüğünün belirlediği ocaklardan, Karayolları Genel Müdürlüğünden ihale yoluyla yol yapımı işi üstlenen … İnşaat Limited Şirketinin malzeme taşıması sonucu oluştuğu, şirketin ekskavatörlerle çaydan malzeme alması sonucu yer yer kepçe yüksekliği olan 1,50 metre derinliğe ulaşılan çukurların oluştuğu, alınan malzemelerin yerlerinin düzeltilmesi gerekmekteyken düzeltilmemesi nedeniyle de bu çukurların içerisinin su birikintileri ile dolmasına sebebiyet verdiği, çalışmalar sırasında yeterli önlem alınmadığı ve çalışmalar ile ilgili çevrede gerekli uyarıcı levhaları gerekli yerlere koymadığı, görevlileri yerinde bulundurmadığı, bu yerlere küçük çocukların girmesini engelleyici herhangi bir önlemin alınmaması nedeniyle, yürütülen hizmetin kötü işlemesi ve işlememesi nedeniyle, her bir davacı hakkında meydana gelen zararın kusuru oranında tazminle yükümlü olduğu, ailesinin ise vefat eden küçük çocuklarının olay tarihinde 8 yaşında olması nedeniyle fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimini henüz tamamlayamadığı, tehlikeli olabilecek koşulları kestirip ortadaki riskleri atlatma yeteneğinin bulunmadığı dikkate alındığında, evlerinin yakınında yol çalışması olduğu halde ailenin üzerine düşen bakım ve gözetim borcunu tam olarak yerine getirmediğinden olayın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunduğu, davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün ise doğal mecrasında akan çayda gerçekleşen olayın oluşumunda ve zararın meydana gelişinde herhangi bir kusuru bulunmadığı, Mahkemelerince takdiren yüklenici firma olan … İnşaat Firmasının 8/4 ve Karayolları Genel Müdürlüğü 8/3 olmak üzere denetim sorumluluğu da dikkate alınarak Karayolları Genel Müdürlüğünün toplam 8/7 oranında oranında, küçük …’in ailesinin de 8/1 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, davacılar vekili tarafından toplam 25.000,00 TL maddi zararın tazmini istenmesine karşın, Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde toplam zararın 25.763,94 TL olduğunun belirlenmesi nedeniyle, 06/11/2013 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile, 2577 sayılı Kanun'un 16. maddesinin 4. fıkrası gereğince, tazminat miktarının 25.763,94 TL olarak artırıldığı belirtildiğinden, dava değeri olarak anılan miktarın esas alınması gerektiği, … ve … için toplam 25.000,00 TL maddi (destekten yoksun kalma) tazminatı yönünden; Mahkemece yaptırılan teknik bilirkişi incelemesi neticesinde, her bir davalının ayrı ayrı (müterafik) kusur oranı tespit edildiğinden, idarelerin tespit edilen toplam zarardan, kusurları oranındaki miktarın tazmininden sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, bilirkişi tarafından … İnşaat Ltd. Şti. adına tespit edilen kusur oranının da, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından işlenmiş olduğu kabul edildiğinden, bilirkişi tarafından hesaplanan toplam 32.374,95 TL tutarındaki zarardan anılan idarenin 7/8 oranındaki zararı tazminle yükümlü olduğu, toplam 32.374,95 TL tutarındaki zarardan; davacıların 1/8 oranındaki kusuru karşılığında 4.046,88 TL'nin tazmininin mümkün olmamakla birlikte, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 7/8 oranındaki kusuru karşılığında 28.328,07 TL maddî zararın tazmin edilmesi gerektiği, miktar artırımı dilekçesinde talep edilen miktarın toplam 25.763,94 TL olması nedeniyle; talebi aşan kısmın tazminine imkân bulunmaması nedeniyle, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 25.763,94 TL tutarındaki zararı tazmin etmeleri gerektiği, davalı idarenin yürütmekle olduğu hizmetin kusurlu olarak işlediğinin sabit olması, davacıların çocuğunun ölümü esnasındaki yaşı ve olayın oluş şekli dikkate alındığında, manevi değerlerinde meydana gelen eksilme ile ile duyulan acı, üzüntü ve sarsıntı karşılığı olarak takdiren anne … için 20.000,00 TL, baba … için 15.000,00 TL, kardeşi … için 5.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 15/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemleri ile diğer davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, dava konusu olaydaki yol yapım işinin ihalesinin yüklenici … İnş. San. Tic. Ltd. Şti’ye verildiğini, idare ile yüklenici firma arasındaki sözleşmenin istisna (eser) sözleşmesi niteliğinde olup, Borçlar Kanunu 66. maddesindeki adam çalıştıran ve istihdam edilen ilişkisi bulunmadığı, davacıların zararından yüklenici firmanın sorumlu olduğu, dava konusu olayın önlenmesi bakımından davalı DSİ Genel Müdürlüğünce alınması gereken tedbirler bakımından DSİ Genel Müdürlüğünün sorumluluğunun bulunduğu, davacılardan anne ve babanın bakım ve gözetim yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmemesi nedeniyle anne ve babaya yüklenmesi gereken kusur oranının daha fazla olması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün temyiz isteminin REDDİNE;
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.