11. Hukuk Dairesi 2018/3864 E. , 2020/996 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05/07/2017 tarih ve 2014/494 E- 2017/540 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 31/05/2018 tarih ve 2018/219 E- 2018/588 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 04.02.2020 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, tarafların ... Sağlık Gıda Ltd. Şti.’nin ortakları olduğunu, ortaklar arasında 24/03/2013 tarihli Limited Şirket Ortaklık Sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, izinsiz şekilde cihaz teslimi yaptığını, sözleşmenin 5.5 m. uygun olarak genel kurulun oyçokluğu ile onayını ve/veya iznini almadığını, cihaz teslimine yönelik proforma faturanın konusunu oluşturan makine ve malzemelerin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4. m. belirtilen iştigal konusuna dair olduğunu, davalı tarafından yapılan işlemin sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, şimdilik 500.000 USD cezai şart alacağının her bir müvekkili için ayrı ayrı 1/3"i olan 166.666 USD"nin 17/04/2014 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacıların taleplerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin, şirket ana sözleşmesi olmayıp pay sahipleri sözleşmesi mahiyetinde olduğu, taraflar arasında bir adi ortaklık oluşturan borç sözleşmesi mahiyetinde olduğu ve bunun BK hükümlerine tabi olduğu, sözleşmenin amacının taraflarca kurulacak şirketin iştigali konusunu teşkil eden ozon gazı ve cihazlarının üretimi, satışı, pazarlama ve servis hizmetlerinin ortak şirket üzerinden yapılması, buna aykırı davranışta bulunan sözleşme taraflarının diğer tarafa uğradıkları zararla birlikte ayrıca 500.000 USD cezai şartın ödeneceğinin düzenlendiği, davalının söz konusu sözleşme kapsamında şirketin iştigal alanına giren 7 adet ozon jeneratörünün kendi işletmesi üzerinden üçüncü şahısa sattığı ve 3 adet servis hizmeti gerçekleştirdiği, bu suretle taraflar arasında tanzim edilen sözleşmeye aykırı davrandığı, bu durumda sözleşmede belirtilen cezai şartın davacılar tarafından talep edilme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile sözleşmede öngörülen cezai şartın 2/3"ine tekabül eden 333.332,00 USD"nin dava tarihi olan 10/07/2014 tarihinden itibaren Devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar ve dava dışı ...arasında 24/04/2013 tarihinde Limited Şirket Ortaklık Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin konusunun tarafların kurdukları / kuracakları limited şirketteki hak ve yükümlülükleri, şirketin yönetimi ve diğer hususlara ilişkin usul ve esasların belirlenmesi şeklinde olup, sözleşme bir bütün halinde değerlendirildiğinde ... Sağlık Ltd Şti."nin ortakları arasında akdedilmiş olan bir pay sahipleri sözleşmesi olarak kabulü gerektiği, sözleşmenin, davacı tarafın iddiasının ve talebinin dayanağını oluşturan 5.5 m. yer alan düzenlemenin açıkça bir yasaklama içermediği, sözleşmenin 4.m. ise şirketin iştigal konusunun düzenlendiği, buna göre şirketin ozon gazı üretme ve ozon gazı üreten cihazların üretim, satış, teknik servis hizmetleri ve pazarlamasını kapsamakta olup, 24/04/2013 tarihli sözleşmenin taraflarının ozon gazı üretimi ve ozon gazı üreten cihazların üretimi, satışı ve teknik hizmetleri hususunda yapacakları işlerde ... Sağlık Ltd. Şti.’nin genel kurulunun oy çokluğuyla verdiği karara göre hareket etmeleri gerektiği, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince ... Sağlık Ltd. Şti"nin kurulduğu şirketin kurulmasından sonra 7 adet ozon jeneratötü satışı, 3 adet servis hizmeti işleminin davalı tarafından yapıldığı, şirket genel kurulunda söz konusu satış işlemlerinin yapılması veya yapılmaması yönünde herhangi bir karar alınmadığı gibi, ana sözleşmede 6102 sayılı TTK"nın 613/2.m. belirtilen şekilde ortaklar için herhangi bir rekabet yasağı da öngörülmediğinden davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 05/07/2017 tarih, 2014/494 E- 2017/540 K. sayılı kararının kaldırılasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen Limited Şirket Ortaklık Sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ise, istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5.4. maddesinde ""Şirketin iştigal konusu ile ilgili geliştirilecek her proje şirket üzerinden gerçekleştirilecektir."", 5.5. maddesinde "" Hissedarların şirketin iştigal konusu ile ilgili olarak yapacakları her iş ve geliştirecekleri her projede genel kurulun oyçoğunluğuyla verdiği karara göre hareket edilecektir."", 5.7. maddesinde "" ... dışındaki hissedarların işbu sözleşmenin imzalanmasından önce şirketin iştigal konusu ile ilgili olarak yapmış oldukları tüm sözleşmeler, iyiniyet ve gizlilik anlaşmaları geçersiz sayılacaktır. Bu tür sözleşmelerin ve anlaşmaların feshine ilişkin yükümlülük imzalayanların üzerinden kalkar. Ayrıca, şirketin iştigal konusu ile ilgili olarak hissedarların işbu sözleşmenin imzalanmasından önce kendi aralarında yapmış oldukları anlaşma ve sözleşmeler geçersizdir ve karşılıklı olarak sona erdirilmiştir."", 12. maddesinde de ""İşbu sözleşmeye aykırı davranan taraf diğer tarafların uğrayacağı tüm zararı ve ayrıca 500.000 USD cezai şartı defaten ödeyecektir.’’ hükmü düzenlenmiş olup, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile davalının sözleşme imzalandıktan ve şirket kurulduktan sonra şirketin iştigal konusuna giren işlerde faaliyette bulunduğunun tespit edilmiş olması karşısında, davalının sözleşmeye aykırı eylemde bulunduğu ve anılan sözleşmenin 12. maddesi koşullarının somut olayda oluştuğu nazara alınmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.