14. Hukuk Dairesi 2017/4316 E. , 2018/2987 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.09.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme talebi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07.03.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, paydaşlar arasında paya vaki elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, tarafların ortak murisi ... adına kayıtlı 141 ada 21 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan deprem konutunun murisin ölümü üzerine taraflara intikal ettiğini, davalı ... Avcı"nın ise bu konutun vasfını değiştirerek ahır haline getirdiğini ve müvekkillerinin kullanmasına engel olduğunu, ayrıca taşınmaz üzerine başkaca eklentiler yaptığını ileri sürerek davalının müvekkillerinin miras paylarına müdahalesinin önlenmesini, yapılan eklentilerin yıkılmasını ve taşınmazın eski hale getirilmesini, mümkün olmadığı taktirde bu amaçla yapılacak masrafların tespitini talep etmiştir.
Davalı ..., davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacı kardeşleri ile anlaşarak taşınmazın bölüştürülmesini istediğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.09.2014 tarihli 2014/9450 Esas, 10423 Karar sayılı ilamı ile özetle; mahkemece, hangi davalı aleyhine hüküm kurulduğunun belli olmadığı gibi taşınmaz üzerindeki yapının eski halinin nasıl olduğunun, bu bağlamda eski hale iadesinin ne şekilde yapılacağının ve hangi kısımların kal"ine karar verildiğinin de infaza elverişli şekilde gösterilmediği, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile davalı ..."nin 141 ada 21 parsel üzerinde bulunan tek katlı ahır ve samanlık olarak kullanılan meskene müdahalesinin men"ine, taşınmazın eski hale getirilmesi mümkün olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, eski hale getirme bedelinin dava tarihi itibariyle 4.863,34 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ile davalı ... temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı ..."nin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Somut olayda, dava konusu 141 ada 21 parsel sayılı taşınmaz halen tarafların ortak murisi ... adına kayıtlı olup elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği halinde mülkiyette, somut olayda olduğu gibi mirasçılar arasında ortaklık bağı vardır. Bu kişiler mirasçı sıfatı ile bir mala veya hakka birlikte malik olmak durumundadır. Türk Medeni Kanununun 701 ila 703. maddeleri uyarınca bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği bulunmadığından ortaklardan her birinin eşya üzerinde doğrudan bir hakkı da yoktur. Bunun doğal sonucu olarak da mülkiyet bütünüyle ortakların tümüne aittir. Elbirliği mülkiyetinde malikler, mülkiyet payını ayırmadığından eşya üzerinde paydaş değil ortaktır.
Bu durumda mahkemece, tüm paydaşların taşınmazın her bir yerinde hakkı bulunduğundan davalı ..."nin davacı paydaşların paylarına elatmasının önlenmesine karar vermekle yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde taşınmazın tümü yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı ..."nin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.