Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5069
Karar No: 2019/2695
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5069 Esas 2019/2695 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5069 E.  ,  2019/2695 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar ve davalılar ... Sigorta A.Ş. ve ... vekillerince temyiz edilmiş, davacılar vekillince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.03.2019 Çarşamba günü davacılar vekili Av. ... ile davalı ...Ş. vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların eşi/ babası/ dedesi ..."ya çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davalı sürücünün kazada tam kusurlu olduğunu, davacı eş ..."in ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve tüm davacıların manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 11.09.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 43.944,15 TL"ye yükseltmiş; davalı ..."ın dava sırasında ölümü nedeniyle mirasçılarını davaya dahil etmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacı tarafın maddi zararını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., davaya konu kazaya ilişkin olarak kendisine atfedilen tam kusuru kabul etmediğini, ölenin kaza anında kaldırımda olmadığını, istenen tazminatları ödeyecek maddi imkanının bulunmadığını ve istenen bedellerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ... ve mirasçısı olan dahili davalılar hakkındaki davadan feragat edildiğinden, bu davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 43.944,15 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; davacı eş ... için 25.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL ve diğer davacılar için 10.000,00"er TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ...Ş. vekili, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; destekten yoksun kalma tazminatının, Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ile benimsenen prensiplere uygun biçimde hesaplandığı uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasına; ıslah ile artırılan maddi tazminata ilişkin temerrüt faizinin başlangıç tarihinin davalı tarafça temyize konu edilmediği de dikkate alındığında, "aleyhe bozma yasağı" ilkesi gereği davacılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine göre; davalı ..."ın tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin aşağıdaki (2 ve 4 nolu) bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar yakınının ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin eşi/
    çocuğu/ torunu olan davacılar için toplam 150.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
    6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi/ babası/ dedesi olan yakınlarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği, davacıların yakını ..."nın kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmayışı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Davacı taraf, dava konusu kaza nedeniyle toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsilini talep etmiş; mahkeme tarafından da davacıların talebi kısmen kabul edilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminatın davalı ..."tan tahsiline karar verilmiş, manevi tazminattan davalı ... şirketi sorumlu tutulmamış olmasına rağmen; davacılar lehine hüküm altına alınan manevi tazminatlar üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin davalı ...den de tahsiline
    karar verilmiştir. Kabul edilen manevi tazminat yönünden, sadece sorumluluğuna hükmedilen davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacıların manevi tazminat talebinden sorumlu tutulmayan davalı ... şirketi aleyhine de vekalet ücretine hükmolunması doğru değildir.
    Yine, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlar yönünden harcın ayrı ayrı hesaplanması ve tazminat türüne göre sorumlu tutulan davalıdan harcın tahsiline karar verilmesi gerekirken; maddi ve manevi tazminat toplamı üzerinden hesaplanan bakiye ilam harcının tamamından davalı sigortacının da sorumluluğuna karar verilmesi hatalı olmuştur.
    4-Davacı tarafın manevi tazminat isteminden sorumlu tutulmayan davalı ... şirketi lehine ve davacılar aleyhine, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin hüküm altına alınması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar yararına; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. yararına BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...Ş."ye verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 5.325,32 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...Ş."ye geri verilmesine 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi