Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2021/2592
Karar No: 2022/1622
Karar Tarihi: 13.04.2022

Danıştay 13. Daire 2021/2592 Esas 2022/1622 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/2592 E.  ,  2022/1622 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2021/2592
    Karar No:2022/1622

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Birliği (…)
    … Odası
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü'nce 22/02/2021 tarihinde Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü'nün Satım ve Kiraya Verme İşlerine Dair Yönetmeliği’nin 42. maddesine göre açık artırma usulüyle gerçekleştirilen, mülkiyeti Atatürk Orman Çiftliği'ne ait 1. derece doğal ve tarihi sit alanı içerisinde bulunan Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselde bulunan 2.618,40 m² açık alan 62,60 m² kapalı alan olmak üzere toplam 2.681 m²’lik taşınmaz otopark alanı olarak; Yenimahalle ve Etimesgut ilçelerinde bulunan … ve … ada, … sayılı parsellerdeki 2.098 m² kapalı (taban alanı), 33.284 m² açık alan olmak üzere toplam 35.382 m²’lik taşınmaz rekreasyon alanı olarak; … ada, … sayılı parselde bulunan 33.539 m² açık alan 1.939 m² (taban alanı) kapalı alan olmak üzere toplam 35.478 m²’lik taşınmazın tarımsal üretim alanı olarak kiraya verilmesine yönelik ihalenin ve dayanağı ihale onay işleminin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; iptal davası açılabilmesi için idari işlem nedeniyle ilgilinin menfaatinin etkilenmiş olması, etkilenen menfaatin somut, güncel ve meşru bir menfaat olması ve iptali istenen işlem ile davacı arasında makul ve ciddi bir alakanın bulunmasının gerekli olduğu; olayda, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının kuruluş kanunlarında gösterilen amaçları doğrultusunda dava açma ehliyetinin bulunduğu, nitekim konuyla ilgili yasal düzenlemelerde de bu kuruluşların amaçları dışında faaliyette bulunamayacaklarının açık bir biçimde yer aldığı, bu bağlamda kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bireysel işlemlere karşı kuruluşları adına dava açma ehliyetlerinin tayininde dava konusu işlemle doğrudan tüzel kişilik menfaatinin ihlâl edilmiş olması kriterinden hareket edilmesinin gerektiği; bu durumda, iptali talep edilen işlemlerin davacı meslek kuruluşunun kuruluş amaçlarıyla bir ilgisinin bulunmadığı, davacı meslek kuruluşunun dava konusu işlemler ile ilgili olarak tüzel kişiliklerinin hukuken korunan hangi menfaatinin ihlâl edildiği hususunda herhangi bir somut iddia öne sürmedikleri gibi dosyaya bu yönde bir bilgi ve belgede sunmadıkları, bu işlem ile davacı Oda arasında ciddi ve makul bir menfaat ilişkisinin olmadığı, dava konusu olayda olduğu gibi menfaat ihlâlinin bu kadar geniş yorumlanmasına hukuken olanak bulunmadığı, dolayısıyla davacının söz konusu işlemlerin iptalini istemede kişisel menfaatinin bulunduğunun kabulünün mümkün olmadığı anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 06/02/2019 tarih ve E:2018/3068, K:2019/249 sayılı kararına da aynı yönde olduğu belirtilmiştir.
    Belirtilen gerekçelerle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, TMMOB Ana Yönetmeliği'nin 3. maddesinde, kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılması yolunda önerilerde bulunmanın Birliğin ve Odaların amaçları arasında yer aldığı, Atatürk'ün vasiyetine ve kamu yararına aykırı olarak tesis edilen işleme karşı ehliyet kavramının geniş yorumlanması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının ehliyetli kabul edilemeyeceğinin Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarıyla müteaddit kez ortaya konduğu, salt tesis edilen idari işleme muhalif kalmalarının menfaatlerini etkilemeyeceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve Vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle ehliyet yönünden reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
    5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
    6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 13/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar, iptal davaları olarak tanımlanmıştır.
    İptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukukî nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır.
    Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat alâkasının varlığı ise, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için yeterli sayılmaktadır.
    Ayrıca, iptal davaları ile idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının saptanmasına, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece de idarenin hukuka bağlılığının belirlenmesine, sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesine olanak sağlandığından, bu davalarda menfaat ilişkisinin bu amaç doğrultusunda yorumlanması da gerekmektedir.
    Anayasa'nın kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını düzenleyen 135. maddesinde, "... kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla konulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişileridir..." kuralı yer almış; 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinde, birliğin kuruluş amaçları arasında "Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlâkını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak" ve "Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmî makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek" sayılmış; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ana Yönetmeliği'nin 3. maddesinde ise "b) ...kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılmasında, ülkenin sanatsal ve teknik kalkınmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak" da birliğin ve bağlı odaların amaçları arasında düzenlenmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, davacı oda tarafından Atatürk Orman Çiftliği'nin ülkenin kentleşme politikaları bakımından önemli bir yere sahip olduğu, dava konusu araziler ile ilgili olarak imar planlarına karşı açılan iptal davalarının derdest olduğu gibi hususlar ileri sürülerek 22/02/2021 tarihinde yapılacağı ilan edilen mülkiyeti Atatürk Orman Çiftliğine ait 1. derece doğal ve tarihi sit alanı içerisinde bulunan 2.681 m²lik taşınmazın otopark alanı, 35.382 m²’lik taşınmazın rekreasyon alanı ve 35.478 m²’lik taşınmazın tarımsal üretim alanı olarak kiraya verilmesine ilişkin ihalenin ve ihaleye çıkma kararının iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmakta olup, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların meslekî faaliyet alanına ilişkin olması nedeniyle dava konusu işlemle mâkûl menfaat ilgisinin ve dolayısıyla dava açma ehliyeti bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
    Öte yandan, aktarılan yasal düzenlemeler uyarınca, kuruluş amaçları arasında çevre ve tarihî değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınaî üretimin artırılmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak da sayılan davacı Oda'nın; söz konusu ihalenin, çevresel, tarımsal ve tarihî açıdan önemli bir alan olan Atatürk Orman Çiftliği'nin özelliğini yitirmesine yol açacağı iddiasıyla iptalini istediği dava konusu işlem ile menfaat ilgisinin bulunduğu kuşkusuzdur.
    Açıklanan nedenlerle, davanın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi