17. Hukuk Dairesi 2016/7211 E. , 2019/2690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davaya konu olay tarihi itibariyle trafik sigortası olmayan aracın davacı yaşı küçük ..."e çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralanıp malul kaldığını, davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 29.01.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 44.118,69 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kaza tarihinde geçerli limitler dahilinde ve sigortasız araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, kusur ve maluliyet ile zarar konusunda uzman kurullardan rapor alınması gerektiğini, araç maliki ve sürücüsüne davanın ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 44.118,69 TL. işgöremezlik tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun biçimde kusur oranlarını belirleyen, uzman bilirkişi raporunun benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacı çocuğun kazadaki yaralanmasından kaynaklanan kalıcı maluliyeti bulunup bulunmadığı hususunu, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun biçimde ve kazadaki yaralanma ile illiyet bağı içinde bulunan durumları irdelemek suretiyle değerlendiren uzman bilirkişi heyeti raporundaki maluliyet oranının benimsenmesinde bir usulsüzlük görülmemesine; hesap bilirkişisi tarafından geçici işgöremezlik tazminatı da dahil olacak biçimde hesap yapılmış olmakla birlikte, davacılar vekili tarafından ıslah yapılırken bu bedelin düşüldüğü ve hüküm altına alınan tazminatın sadece sürekli işgücü kaybı zararına ilişkin olduğu dikkate alındığında, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı ..."in, kaza sonucu çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zarar, geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam süresinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem kazanmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 28.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda, davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre tespiti suretiyle hesaplama yapıldığı görülmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 esas,1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerekirken, anılan biçimdeki tespite göre hesap yapan bilirkişi raporu, hükme esas almaya elverişli değildir.
Yine, anılan bilirkişi raporunda, davacının işlemiş döneme ilişkin tazminatının hesaplanmasında herhangi bir iskontoya tabi tutulmayan geliri üzerinden doğru biçimde hesaplama yapılmış olmasına rağmen; işleyecek (bilinmeyen) dönem tazminatının hesabında, hesaba esas gelirin belirlenmesi bakımından gelirin her yıl %10 oranında artırılması ve %10 oranında iskonto edilmesi suretiyle hesaplama yapılması gerekirken, yerleşik uygulamalara aykırı şekilde, artırım ve iskonto oranının % 5 olarak kabulü de hatalı hesaplama niteliği taşımaktadır.
Bu durumda mahkemece; davacı ..."in muhtemel bakiye yaşam süresinin PMF 1931 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesabının yukarıda ifade edilen biçimde yapılması suretiyle, davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması için, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davalı vekili, davaya konu kazayı yapan aracın malik ve sürücüsüne davanın ihbarını talep etmiş olmasına rağmen, bu talep hakkında herhangi bir karar verilmemiş, davalıya ilgili kişilere davayı ihbar etme imkanı tanınmamıştır.
Davalının dava sonunda ödeme yapması halinde, ... Yönetmeliği"nin 16/1-a ve c maddeleri gereği, araç sürücüsü ve malikine rücu hakkının bulunduğu gözetilmek suretiyle, 6100 sayılı HMK"nun 61 vd. maddelerindeki usule uygun ihbar dilekçesinin davalı tarafından sunulması halinde, davanın ihbarı yönünde işlem tesis edilmesi gerekirken, bu işlem yapılmadan yargılamaya devam edilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 11/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.