5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/24888 Esas 2020/2883 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/24888
Karar No: 2020/2883
Karar Tarihi: 12.03.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/24888 Esas 2020/2883 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, 5607 sayılı kanuna aykırılıktan sanığı mahkum etmiştir. Temyiz edilen dosya incelendiğinde, suçun sanık tarafından işlendiği ve vicdani kanının kesin olduğu tespit edilmiştir. Ancak hükümde bazı hatalar olduğu belirtilerek bozulmuştur. Sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiği gözetilmeden hüküm tesisi edilmiş ve suça konu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmiştir. Bu hataların düzeltilerek hüküm tebliğnameye kısmen uygun olarak onanmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5607 Sayılı Kanun
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu, Madde 53 (1) (c) ve (3)
- 5320 Sayılı Kanun, Madde 8/1
- 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, Madde 322
- Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı
- Türk Ceza Kanunu, Madde 53

19. Ceza Dairesi 2019/24888 E. , 2020/2883 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Suça konu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin madde çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresinin yazılması ve hükmün müsadereye ilişkin 9. fıkrasından tasfiyeye ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan HÜKMÜN tebliğnameye kısmen uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.