Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12972 Esas 2017/7416 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın menfi tespit talebi yönünden kısmen kabul kısmen reddine, alacak talebi yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo takibi başlattığını ve takip dayanağı senedin müvekkili tarafından davalıya aralarındaki bayilik sözleşmesi gereğince cari hesap ilişkisine istinaden avans niteliğinde verildiğini, davalının sözleşme gereğince gönderdiği malzemelerden kaynaklı hasarlar oluştuğunu, müvekkilinin hasara ilişkin yaptırdığı delil tespitinde ayıbın malzemeden kaynaklandığının anlaşıldığını, müvekkilinin hasarı gidermek için masraf yaptığını ileri sürerek müvekkilinin ayıp nedeniyle davalıdan olan alacağının tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte tahsiline ve takip nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, teslim edilen ürünlerin kullanım şartlarının ve talimatlarının davacı tarafından dikkate alınmadığını ve hasarın malzemelerin uygulanmasından kaynaklandığını, taraflar arasında işleyen cari hesaba göre davacının müvekkiline borçlu olduğunu belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraf beyanları ile de sabit olduğu üzere davacının davalıya teminat amaçlı bono verdiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin uzun yıllardır devam ettiği ve ayıp iddiasının dinlenebilir nitelikte olmadığı, gizli ayıp iddiasının kabul edilemeyeceği, taraf ticari defterlerinin incelendiği, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre belirlenen miktarda davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ayıba ilişkin alacak talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.