4. Ceza Dairesi 2016/2957 E. , 2020/2734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sanık sıfatı bulunan ... ve ... müdafilerinin sunduğu temyiz dilekçeleri dikkate alınarak yalnızca sanık sıfatıyla temyiz başvurusu yaptıkları belirlenerek, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, katılan sanıklara yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarndan kurulan mahkumiyet hükümüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yükletilen, 6136 sayılı Yasaya muhalefet eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı
Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanıklar ..., ... ve ..."e yüklenen birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit, sanık ..."e yüklenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, sanıklar ..., ... ve ..."e yüklenen kasten yaralama, ayrıca sanık ...’e yüklenen kasten yaralama ve mala zarar verme eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesine gelince;
a-Taraflar arasında önceye dayalı husumet olduğu, saat 23.00 sularında meydana gelen ilk olayda katılan ... ile ..."in akaryakıt istasyonunda, karşılaştıklarında, katılanın kendisine el salması nedeniyle tartışmanın başladığına yönelik savunma, saat 00.30 sularında meydan gelen ikinci olayda sanıklar ... ile ...’in, sanık ... ile taksi durağında, karşılaştıkları ve birbirlerini sopa ile darp ettiklerinin kabul edildiği ve bu olayın akabinde tarafların karşılıklı olarak işlettikleri çay bahçesinde tartışmalarının devam ettiği, Recep’in, katılan sanık ...’i darp etmesinin akabinde sanık ...’in de eline aldığı bıçak ile mağdur ... ile katılan sanık ...’i yaralamaya teşebbüs ettiğinin kabul edilmesi karşısında, taraflar arasında husumet olduğu, "eylemlerin hangisinin haksız hareketinden kaynaklandığının ve başladığının tespitinin mümkün olmadığından her iki taraf için de haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı" şeklinde yetersiz ve yerinde görülmeyen gerekçe ile sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması,
b-Sanık ..."in, daha önce husumetli olduğu katılan sanıklar ... ve ... ile katılan sanık ... arasında gerçekleşen olayların devamında tarafların karşılıklı şekilde bulunan iş yerlerinde tartışmaya yeniden başlamaları nedeniyle havaya ateş etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, suç vasfında yanılgıya düşüşülerek genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulması,
c-Bozmaya uyularak yapılan değerlendirme neticesinde, sanık ..."in gerçekleştirdiği eylemin TCK"nın 106/2-a maddesine uyduğunun kabulü durumunda ise;
Sanık ..."in silahla tehdit eylemini farklı zamanlarda birden fazla mağdura yönelik gerçekleştirmesi karşısında, sanık hakkında uygulanan hapis cezasının TCK"nın 43/1-2. maddesince artırılması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması,
d-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar ..., ..., ... ile sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.