19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/33369 Karar No: 2020/2880 Karar Tarihi: 12.03.2020
4733 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33369 Esas 2020/2880 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/33369 E. , 2020/2880 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet ve HAGB
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; I-Sanık hakkında mühürde sahtecilik ve evrakta sahtecilik suçları nedeni ile verilen Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik incelemede; Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yolu açık olup, kararların temyizinin mümkün bulunmadığı cihetle, temyiz dilekçesi itiraz mahiyetinde kabul edilerek gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın incelemeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, II- Sanık hakkında 4733 sayılı Kanuna muhalefet nedeni ile verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; 1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 02.10.2012 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi"nce verilen 2015/44 E – 2016/105 K sayılı hükmün temyizde onanmak sureti ile kesinleşmiş olması ve yine sanık hakkında 2012 yılında işlemiş olduğu aynı nitelikte eylemler nedeni ile açılan Doğubayazıt 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/573 E sayılı derdest dosyasının bulunması karşısında, Kesinleşmiş olan dava dosyasının dosya arasına alınarak, derdest dosyanın ise incelenmek sureti ile eylemlerin niteliği, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile, gerektiğinde birleştirilerek, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı, aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin ve sanık hakkında mükerrer dava bulunup bulunmadığının tartışılması zorunluluğu, 2- Suça konu sigaraların müsaderesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilememiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.