MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar ..., ... hakkında kurulan beraat hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan .... Ticaret A.Ş. vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmayıp, mahkemece kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabul edilen .... Sigorta A.Ş."nin mahkemenin hatalı uygulaması ile bahşedilen katılan sıfatı kazanamayacağından, lehine vekalet ücreti hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "katılanlar lehine vekayet ücretine hükmedilmesine ilişkin" bölüm çıkartılarak, sanıkların mahkumiyetine karar verilen bölümden hemen sonra gelmek üzere “1500 TL vekalet ücretinin sanıklar ..., ..."den alınarak katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. madde ve fıkrası uyarınca 1.800,00 TL maktu vekâlet ücretinin katılan .... Ticaret A.Ş ödenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak
1-Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması,
2-Sanık ..."in diğer sanık ..."e iş yerinin kasa anahtarı ve kapı şifresini vermesi şeklinde suça eylemsel katkısı yönünden yardım eden olduğu gözetilmeden, müşterek faili olarak kabulü ile 5237 sayılı TCK"nın 39. maddesinin uygulanmaması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve katılan .... Ticaret A.Ş. vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 30/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.