15. Ceza Dairesi 2020/1231 E. , 2020/5485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, banka veya kredi kartının kötüye kullanılması
HÜKÜM : 1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK"nın 204/1 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 158/1-j, son, 168/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3-Sanık hakkında banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçundan, TCK"nın 245/3, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafisi ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."in, olay tarihinde borçları nedeniyle kendi adına kredi alamadığından, kardeşi müşteki Mehmet"in ehliyetini alıp üzerine kendi resmini yapıştırmak suretiyle ihtiyaç ve taşıt kredisi ile kredi kartı müracaatında bulunduğu ve vadesiz hesap açtırdığı, temyiz kapsamı dışında bulunan sanık ..."ın da kredi sözleşmelerini kefil sıfatıyla imzaladığı, sanığın sahte ehliyet ile katılan bankadan almış olduğu kredi kartı sebebiyle farklı tarihlerde alışveriş yapması nedeniyle 8.576,73 TL, tüketici kredisi sebebiyle de 22.202,49 TL olmak üzere toplam 30.779,22 TL haksız menfaat elde ettiği, müşteki Mehmet"in bankaya kredi için bilgi almak üzere başvurduğunda durumdan haberdar olarak şikayette bulunduğu, bu surette sanığın resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu işlediği iddia olunan somut olayda,
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın üzerine atılı “resmi belgede sahtecilik” suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 204/1, 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 08/06/2007 ile inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanması suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
Sanık ..."in tevil yollu ikrar içeren savunmaları, temyiz kapsamı dışında bulunan diğer sanık ... savunmaları, katılan ve müşteki beyanları, tanık anlatımları, banka kayıtları, kredi evrakları ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçları işlediğine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm yönünden, sanığın usulsüz kredi çekimi esnasında Emniyet Müdürlüğü"nün maddi varlığı olan sahte sürücü belgesini kullanması nedeniyle eyleminin aynı zamanda 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesine de uyduğu, bu şekilde tek eylemle TCK"nın 158/1-d ve 158/1-j maddelerini ihlal ettiği anlaşılmakta ise de; sanık hakkında alt hadden uzaklaşılarak ceza hükmü kurulduğundan sonuca etkili olmadığından, ayrıca sanık hakkında TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına karar verilmemiş ise de; maddede öngörülen hak yoksunluğu hükümlerinin güvenlik tedbiri niteliğinde olup hapis cezasının kanuni sonucu olduğundan infaz aşamasında bu hususun nazara alınması mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafisinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-)Sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kurulan hüküm yönünden;Sanığın sahte ehliyet kullanarak temin ettiği kredi kartını bir suç işleme icrası kapsamında farklı zamanlarda kullanması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 245/3 maddesinden kurulan mahkumiyet hükmünde zincirleme suç arttırımı yapılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik ceza tayin edilmesi,
b-)UYAP üzerinden temin edilen adli sicil kaydı ile dosyada mevcut adli sicil kaydının incelenmesinde, tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve sanığa hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infaz edilmesine karar verilmemiş ise de, sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde tekerrüre esas alınması gereken Şişli 8.Asliye Ceza Mahk."nin 1998/860 E. 1999/9 K. sayılı ilamı ile dolandırıcılık suçundan sanığın 765 sayılı TCK"nın 503/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi gereğince uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek tekerrüre esas alınması gereken 765 sayılı TCK"nın 503/1 maddesindeki dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla, TCK"nin 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek tekerrüre esas alınması gereken bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanık müdafisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 11/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.