17. Hukuk Dairesi 2016/10986 E. , 2019/2682 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ..."nun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı 2 adet taşınmazdaki 1/2 hissesini 24.05.2012 tarihinde diğer davalı ..."e devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın bulunduğu 34 bağımsız bölümlü kat irtifaklı ana taşınmazın 1999 depreminde zarar gördüğünü, o tarihten beri kullanılamadığını ve binanın caddeye bakan iki dükkan hariç tamamının boş olduğunu, müvekkili ile ağabeyi ... ün sahibi olduğu Gündüzler Yapı San. Tic. Ltd. Şti.nin bu binada güçlendirme yapmak için binadaki tüm bağımsız bölümleri satın almak için yıllardır çaba gösterdiğini, Gündüzler ...Ltd. Şti. ve müvekkili ..."ün binadaki 34 bağımsız bölümden 31 tanesinin sahibi olduklarını, geriye kalan 3 bağımsız bölümün de satın alınması için görüşmelerin sürdüğünü ve binanın tamamının müvekkilinin ve ağabeyinin olduktan sonra güçlendirme ruhsatı alınıp güçlendirme yapılacağını, güncel tapu kaydı incelendiğinde müvekkilinin ana taşınmazdaki 21 adet bağımsız bölümün sahibi olduğunun görüleceğini, diğer bağımsız bölümlerden 3 tanesinin
müvekkilinin ağabeyi ... 7 tanesinin ise ... "ün şirketi Gündüzler Yapı Ltd.Şti.ne ait olduğunu, taşınmazın 1999 depreminde ciddi hasar görmesi sebebi ile orta hasarlı olarak değerlendirildiğini, bu nedenle de belediye tarafından oldukça düşük rayiç bedel belirlendiğini, müvekkilinin taşınmazı gerçek bedelinin altında aldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, taşınmazların belediyedeki rayiç bedelin 13.000,00 TL. olup, davalı ..."nun 1/3 hissesine sahip olduğu için taşınmazın 1/2 hissesinin 6.500,00 TL. rayiç bedelli her iki taşınmazın iki hissedarı olup her iki hissedarla birlikte hareket ederek taşınmazı sattığını, alacaklılardan mal kaçırmak niyetinde olan ..."nun yapmış olduğu bağımsız bir işlem olmadığını, davacı bankanın ana taşınmazın diğer bağımsız 32 bölümün şu anda 30 tanesinin müvekkiline ve ağabeyine ait olduğunu gizlemeye çalıştığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı borçlu ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, satış bedellerinin taşınmazların belirlenen satış tarihindeki rayiç değerlerine göre düşük olduğu ancak bunun ispat açısından yeterli olmadığı; taşınmazların aynı gün, aynı kişiye satılması yönündeki iddiasından, davalı tarafın dava konusu taşınmazdaki diğer bağımsız bölümlerden de satın alarak, deprem nedeniyle güçlendirme yapmak suretiyle yenilenmesinin yapıldığı, bu suretle davalı tarafça 21 adet dairenin satın alındığı ve bu savunmanın tapu kayıtlarıyla da doğrulandığı, davacı tarafın davasını ispatlayamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece az yukarıda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile depremde hasar gördükleri hususu da gözetilerek bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değerleri arasında (6.500,00-17.000,00 ve 6.500,00-19.000,00 TL) misli fark bulunduğu açıktır. Bu durum mahkemenin de kabulündedir. İİK.nun 278/3-2 maddesinde edimler arasındaki aşırı fark bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi
olduğu öngörülmüştür. 3.kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiği ise yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamıştır. Edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde de 3.kişinin iyi niyet iddiasının dinlenmesine imkan yoktur. Bu halde dava konusu tasarrufların İİK.nun 278/3-2 maddesi gereğince iptale tabi olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.