4. Ceza Dairesi 2019/7695 E. , 2020/2726 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, basit yaralama, alkol ve uyuşturucu madde etkisi altıdayken araç kullanma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ... hakkında alkol ve uyuşturucu madde etkisi altıdayken araç kullanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığa yükletilen alkol ve uyuşturucu madde etkisi altıdayken araç kullanma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının, kapsam ve içerik itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 179/3 maddesinde alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle araç kullanmanın suç olarak düzenlenip aynı maddenin 2. fıkrasında ise yaptırımının belirlendiği gözetilmeksizin, 138 promil alkollü olarak araç kullanan sanık hakkında temel ceza tayininde TCK"nın 179/2. maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, hükmün temel cezanın belirlenmesine ilişkin (A-1.) maddesindeki "179/3. maddesi gereğince" ibaresinin "TCK"nın 179/3. maddesi delaletiyle TCK"nın 179/2. maddesi gereğince" şeklinde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler bu bağlamda ONANMASINA,
B-Sanık hakkında tehdit, hakaret ve basit yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olay günü alkollü araç kullanan sanık ... ve temyiz dışı sanık ... arasında seyir halinde iken tartışma ve küfürleşmelerin yaşanması, ayrıca mahkemece temyiz dışı sanıklar ... ile Atila Ayık hakkında karşılıklı hakaret nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre tehdit ve yaralama suçları yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2-Kabule göre de;
a-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret ve basit yaralama suçları yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte CMK"nın 253/3 maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suçlar yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.