11. Hukuk Dairesi 2016/13075 E. , 2018/486 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/01/2016 tarih ve 2014/316-2016/67 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle genel işlem koşulu mahiyetinde, 24.10.2011 tarihinde 25.000 TL kredi kullandırım ücreti ile, bu kredinin erken ödenmesi esnasında bakiye borcun tümü üzerinden %10 erken ödeme komisyonu tahsil edildiğini, alınan bu tutarların sözleşme ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek şimdilik 1.000 TL erken kapama ücretinin ve 25.000 TL kredi kullandırım ücretinin tahsil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının, dava dilekçesinde bildirdiği erken kapama tutarı üzerinden harcını yatırması gerektiğini, sözleşmede erken ödeme halinde komisyon alınacağının kararlaştırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacıdan 25.000 TL kredi kullandırma ücreti tahsil edildiği, davacının, bankaya olan kredi borcunu erken kapatıp erken kapama ücreti ödediği, kredi kullandırma ücretinin genel işlem şartı niteliği taşıdığı, müşterinin tam olarak anlayabileceği biçimde kaleme alınmadığı için bu şartın hükümsüz sayılmasının mümkün olduğu, erken kapama ücretinin diğer bankalardaki oranlar da dikkate alındığında %2 ve %4 oranında uygulanabileceği, bu duruma göre davacının fazladan erken kapama ücreti ödediğinin tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 1.000 TL erken kapatma ücretinin 02.04.2013, 25.000 TL kredi kullandırma ücretinin 24.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dava, ticari kredi sözleşmesi kapsamında davalı Banka tarafından tahsil edilen kredi kullandırım ücreti ve erken ödeme komisyonunun iadesi istemine ilişkin olup mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte iken 01.11.2011 tarihinde imzalanmış olup, işbu kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırım ücreti adı altında davalı Banka tarafından yapılan tahsilat da yine 818 sayılı Borçlar Kanunu dönemine denk gelmektedir. Mahkemece, kredi sözleşmesinin genel işlem şartları içerdiği gerekçesiyle davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlük tarihinin 01.07.2012 olduğu, bu durumda kredi sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle henüz yürürlüğe girmemiş olan 6098 sayılı Kanun"un genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerinin somut olaya uygulanma kabiliyeti bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle kredi kullandırım ücretinin davacıya iadesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Taraflar arasında imzalanan 01.11.2011 tarihli genel kredi sözleşmesinin 54. maddesi “Alınan kredinin bakiye kısmının vadelerinden önce ödenmesi bankanın muvafaakatına bağlıdır. Erken ödemeye muvaffakat halinde, ödeme tarihine kadar bankaca, kredi miktarına bu kredi sözleşmesinde belirtilen akdi faiz oranının uygulanacağını ve müşterinin erken yatırması nedeniyle borcundan bir indirim yapılmayacağını ve borcunu doğmuş bulunan faiz, komisyon, masraf ve mali yükümlülükler ile birlikte ödemeyi Müşteri kabul ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlenmiştir. Davalı Bankaca, erken ödeme tarihinde kredi borcunun ana para tutarı tespit edilmiş, erken ödeme tarihinden sonraki dönemler için geri ödeme planında belirtilen faiz alacağından vazgeçilmiş ve ana para tutarı üzerinden hesaplanan erken ödeme komisyonu davacıdan tahsil edilmiştir. Genel Kredi Sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 80. maddesinde düzenlenen “Akdin hükmünden veya mahiyetinden veya hal icabından iki tarafın hilafını kast ettikleri anlaşılmadığı takdirde, borçlu borcunu vadesinden evvel ifa edebilir. Şu kadar ki borçlunun, vadeden evvel tediyede bulunmasından dolayı mukavele ile veya adeten mezun olmadıkça bir miktar tenzilat icrasına hakkı yoktur.” hükmü uyarınca bankacılık teamül ve uygulamaları ile dava konusu kredinin vadesi, kapatılış süresi gibi hususlar ve davalı Banka tarafından yapılan indirimin davacının menfaatine olduğu da gözetilerek davalı bankanın erken kapama ücreti alabileceği ve davacının tahsil edilen erken kapama ücretinin iadesini isteyemeceği nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/01/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, kredinin erken kapatılması nedeniyle davalı banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyon ücretinin taraflar arasındaki sözleşmeye ve yasaya aykırı olduğu iddiasıyla istirdadı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen 01.11.2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin erken ödeme başlıklı 54. maddesine göre alınan kredinin bakiye kısmının vadelerinden önce ödenmesi bankanın muvafakatına bağlıdır. Erken ödemeye muvafakat halinde ödeme tarihine kadar bankaca kredi miktarına bu kredi sözleşmesinde belirtilen akdi faiz oranının uygulanacağını ve müşterinin erken yatırması nedeniyle borcundan bir indirim yapılmayacağını ve borcunu doğmuş bulunan faiz komisyon masraf ve mali yükümlülükler ile birlikte ödemeyi müşteri kabul ve taahhüt eder. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede erken ödeme halinde bakiye kredinin ne şekilde ödeneceği düzenlenmiş bulunduğundan uyuşmazlıkta sözleşmenin bu hükmünün uygulanması gerektiği tabiidir. Sözleşmenin bu hükmüne göre banka erken kapamaya muvafakat eder ise ancak ödeme tarihine kadar akdi faiz oranını uygulayacak olup davacıdan bu tarihe kadar hesaplanan akdi faiz tahsil edilecek ve ayrıca yine komisyon masraf ve doğacak mali yükümlülükler müşteriden tahsil edilecektir. Ancak sözleşmede komisyon oranı belirtilmemiştir.
Somut olayda davalı banka sözleşmede belirtildiği gibi erken ödemeye muvafakat etmiş, ve erken ödeme tarihine kadar akdi faizi tahsil etmiş ayrıca davacıdan bakiye ana para üzerinden %10 oranında erken ödeme komisyonu tahsil etmiştir. Dairemizin yerleşmiş kararları gereğince sözleşmede erken ödeme oranının bulunmaması halinde diğer bankaların aynı tür kredi sözleşmelerinde uyguladıkları erken kapama oranı gözetilerek mahkemece bir karar verilmesi gerekir. Yerel mahkemece de Dairemizin yerleşmiş kararlarına uygun olarak emsal kredi sözleşmelerine uygulanan erken kapama faiz oranları tespit edilmiş, bu yönde bilirkişi raporu alınarak hesaplama yapılmış ve fazla alınan erken kapama komisyonunun davalıdan istirdadına karar verilmiştir. Bu nedenle Dairemizin (2) nolu bozma kararına katılmıyorum.