Çocuğun soybağını değiştirmek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12782 Esas 2018/2064 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/12782
Karar No: 2018/2064
Karar Tarihi: 12.03.2018

Çocuğun soybağını değiştirmek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12782 Esas 2018/2064 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, eşi... tarafından evlatlık olarak verilen çocuğu ikinci kez nüfusa tescil ettirmek suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, suçun yanlış bir şekilde \"resmi belgede sahtecilik\" olarak nitelendirilmesi yasaya aykırıdır. Sanığın suç işlediği tarihte yürürlükte olan kanun gereği, suçun zamanaşımı gerçekleştiği için sanık hakkındaki dava düşürülmüştür. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 445. (231), 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri, 5271 Sayılı CMK'nun 223/8.

11. Ceza Dairesi 2017/12782 E. , 2018/2064 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun soybağını değiştirmek
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık ..."in Ereğli Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2001/1270, 1318 E-K. sayılı dava dosyasında eşi ... ...’e evlatlık olarak verilen ... ...’i nüfusa kayıtlı olmasına rağmen 09/06/2003 tarihinde nüfus idaresinde müracaatla ... ve Nadire kızı, 09/06/2001 doğumlu, ... ... olarak ikinci kez nüfusa tescil ettirmekten ibaret eyleminin 765 sayılı TCK"nın 445. (5237 Sayılı TCK"nın 231.) maddesindeki çocuğun soybağını değiştirmek suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek "resmi belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı ise de;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; değişen suç vasfına göre sanığa yüklenen "çocuğun soybağını değiştirmek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 09/06/2003 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, 12.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.