Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1628
Karar No: 2022/456
Karar Tarihi: 13.04.2022

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/1628 Esas 2022/456 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1628 E.  ,  2022/456 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2020/1628
    Karar No : 2022/456

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü - …

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine konu edilen, … Tesisleri Petrolcülük Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına 2011 yılının Nisan ve Haziran dönemi için tarh edilen katma değer vergisi ile bu vergiler üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
    … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
    Davanın sadece ödeme emrinin iptali için mi yoksa ödeme emriyle birlikte davacıdan tahsili amaçlanan 2010 ve 2011 yıllarının ilgili dönemlerine ilişkin katma değer vergileri ve vergi ziyaı cezalarının da kaldırılması için mi açıldığı; hukuka aykırılık iddialarının ödeme emriyle tahsili amaçlanan kamu alacaklarının bir kısmına mı yoksa tamamına mı yöneltildiği hususlarında tereddüt oluşmuştur.
    Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle dava dilekçesini reddetmiştir.
    Dilekçenin reddine ilişkin karar üzerine verilen yenileme dilekçesine istinaden açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
    … Tesisleri Petrolcülük Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen … tarih ve …-… sayılı vergi/ceza ihbarnameleri şirket yetkilisine 08/05/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Değinilen ihbarnameler 2011 yılının Nisan ve Haziran dönemlerine ilişkin katma değer vergileri ile bu vergiler üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin olup işlemler davacı adına tesis edilmemiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) işaretli bendine göre, idari dava açılabilmesi için davayı açan kişinin adına kişisel hakkını ihlal eden bir işlemin tesis edilip tebliğ edilmiş olması gerekmektedir.
    Başka bir kişiyle ilgili bireysel idari işlemlerin, daha sonraki dönemde ilgili hakkında tesis edilmesi muhtemel idari işlemlere yol açma ihtimali olduğundan bahisle ilgili kişinin menfaat ihlaline yol açtığından söz edilemez. Diğer bir ifadeyle işleme bağlı olarak ileri sürülen menfaatin muhtemel değil, kesin bir menfaat ilişkisi olması gerekmektedir.
    Davacının iddiaları asıl borçlu şirkete ait borçların ortak veya kanuni temsilci sıfatıyla tahsili amacıyla tesis edilen işlemlere karşı usulüne göre açılmış bir davada ileri sürülebilecek niteliktedir. Asıl borçlu şirket adına tesis edilen işlemler davacının kişisel bir hakkını ihlal etmemektedir.
    Bu durumda, asıl borçlu şirket adına tarh edilen vergi ve kesilen cezalar nedeniyle davacının menfaatinin zarar görmesi söz konusu değildir. Dolayısıyla davacı adına etkili hukuki bir sonuç doğurmayacağı anlaşılan vergi ve cezalara karşı davacı tarafından kendi adına açılan davada davacının ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Kaldı ki, uyuşmazlık konusu 2011 yılının Nisan ve Haziran dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ve vergi ziyaı cezalarına karşı asıl borçlu şirket tarafından açılan davalar … Vergi Mahkemesinin … ve … sayılı esasına kaydedilmiştir. Bu davalarda verilen kararların temyiz süreci devam etmektedir.
    Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle davayı ehliyet yönünden reddetmiştir.
    Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 17/10/2019 tarih ve E:2016/15791, K:2019/4097 sayılı kararı:
    Asıl amme borçlusu şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağının şirketin bir dönem ortağı ve kanuni temsilcisi olan davacıdan tahsili amaçlanmış ve davacı adına … tarih ve … takip numaralı ödeme emri düzenlenmiştir. Düzenlenen ödeme emri davacıya 03/06/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
    09/09/2015 tarihinde vergi mahkemesinin kayıtlarına giren işbu davaya ait dilekçeyle de anılan ödeme emrinin iptali istenildiğinden davayı ehliyet yönünden reddeden mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
    Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
    … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
    Asıl borçlu şirket adına 2011 yılının Nisan ve Haziran dönemleri için tarh edilen vergi ve kesilen cezalara karşı şirket tarafından açılan davalar, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…,…; K:…,… sayılı kararlarıyla sonuçlandırılmıştır. Bu kararlara karşı yöneltilen temyiz istemi Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 24/04/2017 tarih ve E:2016/4458,4560; K:2017/4156,4158 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
    Vergi mahkemesi ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle ısrar etmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 2011 yılının Nisan ve Haziran dönemleri için tarh edilen vergi ve cezaların ait olduğu dönemde asıl borçlu şirkette ortaklık hissesinin bulunmadığı, ısrar kararında adlarına herhangi bir işlem tesis edilmediği belirtilmiş ise de davalı idarece adına … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin düzenlendiği dolayısıyla menfaatini etkileyen bir hukuki işlemin varlığının kabulü gerektiği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacının dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesi gereğince reddedilmiştir. Bu karara istinaden davacı iki farklı istemle yenileme dilekçesi vermiştir. Davacı tarafından, değinilen yenileme dilekçesinin birinde adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiş, işbu davaya ait yenileme dilekçesinde ise şirket adına kesilen vergi ve cezaların kaldırılması istenilmiştir.
    Diğer taraftan işbu davaya konu edilen vergi ve cezalar, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen 6 takip numaralı ödeme emri içeriğinde yer almaktadır.
    Davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan dava … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın yasal süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle reddedilmiş ve bu karar kesinleşmiştir.
    Bu durum karşısında davacının dilekçenin reddine dair kararı üzerine mahkemeye sunduğu işbu davaya ait dava (yenileme) dilekçesinde şirket adına kesilen vergi ve cezaların kaldırılması istemine yönelik iradesini açıkça gösterdiği anlaşılmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
    2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
    3- Davacıdan daha önce yatırılan … TL temyiz karar harcı mahsup edilmek suretiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun ilgili hükümleri ve Kanun'a ek (3) sayılı Tarife uyarınca maktu harç alınmasına,
    2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi