Davacı iş sözleşmesinin telefon görüşmelerine ait faturaların yüksek gelmesi ve iş arkadaşına çektiği mesajın yanlışıkla pazarlama direktörüne gönderilmesi sebebiyle feshedildiğini faturalar konusunda fesihten önce uyarılmadığını yanlışıkla gönderdiği mesajın feshe gerekçe yapılması hususunda herhangi bir açıklama yapılmadığını dolayısıyla işverence yapılan feshin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığını iddia ederek feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal haklarının belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı işveren telefon faturaları ile ilgili olarak davacının sözlü savunmasının alındığını, işte kullanılmak üzere verilen telefonların makul sınırlar içerisinde kullanılması gerektiğini, davacının internette işdışı mevzularla zaman geçirdiğini, yapılan feshin haklı sebebe dayandığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece işveren tarafından çalışanlara verilen telefon ve internet hattını konuşma konusunda herhangi bir sınırlamasının bulunmadığını bu hususta çalışanlara uyarı da yapılmadığını mesaj içerisinde herhangi bir hakaret, aşağılama gibi bir durumun söz konusu olmadığını fesih sebebi yapılan olayların uyarı ve disiplin cezasıyla geçiştirilmesi gerekirken olaylara orantılı olmayan biçimde iş sözleşmesinin feshinin hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin feshine ilişkin 24.11.2010 tarihli yazılı fesih bildirimi içeriğine göre, davacının iş sözleşmesi, internet ve telefon faturalarının yüksek gelmesi ve internet sosyal paylaşım sitelerinde iş dışı mevzuları içeren mesajlarının şirket içerisinde ciddi sıkıntı yaratması gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesi uyarınca feshedilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacının davalı işveren şirkette 01.10.2009 tarihinden itibaren “Ürün Yöneticisi Yardımcısı” pozisyonunda çalışmaya başladığı, kendisine işde kullanılmak üzere telefon ve internet hattı verildiği, davacının emsali çalışanlara göre telefon görüşmelerine ait faturaların yüksek miktarlı olarak gelmesi ve internette iş arkadaşlarına işdışı mesajlar gönderdiğinin ve özellikle son olarak şirket pazarlama direktörüne gönderdiği “İşyerine gittiğinde facebook ve Ekşisözlüğü aç, soran olursa araştırma yapıyorum dersin” ifadesini içeren mesajının tespit edilmesi üzerine iş sözleşmesinin 24.11.2010 tarihli yazılı bildirimle ve haklı sebebe dayanılarak 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II. madesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece tanık beyanlarıyla yetinilerek sonuca gidilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki iş için verilen telefon ve tahsis edilen internet hattının kullanılmasında önceden bir sınırlama öngörülmemesi işçinin iş amaçlı verilmiş olan telefon ve internet hattının kullanmasında ki özen ve sadakat yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İşçinin bu imkanları iş amaçlı olarak kullanması asıldır. İş amacının dışında kullanılması hoşgörü sınırlarını aştığı takdirde ve bu durumun süreklilik göstermesi halinde fesih için geçerli ve icabında haklı sebep oluşturabileceği kabul edilmelidir. Mahkemece gerekçe tanık beyanlarına dayanılarak oluşturulmuş, ancak davacının telefon konuşmaları ve internet hattındaki mesajlarına ait kayıtlar ve konuşma ve mesaj metinleri getirtilip bir denetime tabi tutulmamıştır.
Somut olayda feshin geçerli ya da haklı nedene dayanılarak yapılıp yapılmadığının saptanması bakımından davacının tüm çalışma süresine ait telefon konuşma kayıtları ve internet Facebook sitelerine geçmiş mesajları ve doğrudan arkadaşlarına gönderdiği mesajları getirtilip dosya kapsamına alınmalı, bu konuşma ve masajların iş amaçlı olup olmadığı bilirkişi aracılığıyla tespit edilmeli yanlışıkla da olsa pazarlama direktörüne gönderilen mesajın içeriği itibariyle sadakat borcuna aykırı olduğu dikkate alınmak suretiyle tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda açıklanan yönler gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.