22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/29591 Karar No: 2020/2248 Karar Tarihi: 12.02.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/29591 Esas 2020/2248 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/29591 E. , 2020/2248 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan ... ve MY Grup Tem. İnş. Bilg. Gıda Ür. Paz. Ltd. Şti. vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının iş akdini emeklilik nedeniyle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalıların Cevaplarının Özeti: Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar davacı, davalı ... ve davalı ... Temizlik Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde talep ettiği alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasını talep etmiş olup davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunması nedeniyle davalıların mahkemece kabul edilen alacaklardan müşterek ve müteselsil sorumluluğuna gidilmesi gerekirken tek davalının sorumlu tutulması infazda tereddüde yol açacağından hatalıdır.
3- Diğer yandan, kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi halinde bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği 1475 sayılı Kanun"un 14/11. maddesinde öngörülmüştür. O halde faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde 1475 sayılı Kanun"un 14/3. maddesine göre işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarih olmalıdır. Somut olayda, iş sözleşmesi davacı tarafından emeklilik sebebiyle feshedilmiş olmakla beraber, Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan emeklilik belgesinin işverene verildiği ispatlanamamıştır. Bu nedenle kıdem tazminatına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca düzelterek onanması uygun bulunmuştur. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Hükmün 1. bendinde yer alan “akdin feshi tarihinden (12.08.2013)” kelime ve rakamlarının çıkartılarak yerine; “dava tarihinden itibaren” kelimelerinin eklenmesine, 2- Hükmün 1. ve 4. bentlerinde yer alan “davalıdan” kelimesinin çıkartılarak yerine; “davalılardan müştereken ve müteselsilen” kelimelerinin yazılmasına, 3- Hükmün 5. bendinde yer alan “davalıdan” kelimesinin çıkartılarak yerine; “davalılardan müştereken ve müteselsilen (Davalı ... harçtan muaf olmak kaydıyla)” kelimelerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.