Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/4863 Esas 2020/5478 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1,52/2,50/1-a ve 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ile katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Katılanın, olay tarihinde parkta oturmakta iken yanına açık kimlik bilgisi tespit edilemeyen meçhul bir şahsın geldiği, katılana fuhuş yapan bayanlarla tanıştıracağını söyleyerek önceden tasarlandığı şekilde bir binanın önüne getirdiği, burada kendisini polis memuru olarak tanıtan sanık ile yine açık kimliği tespit edilemeyen meçhul bir kişinin yanlarına gelerek konuşmaya katıldıkları, katılana ve yanındaki meçhul şahsa fuhuş yapmaya gidiyor olduklarını söyleyerek suç işlediklerinden bahisle kimliklerini istediği ve üzerinde para olup olmadığını sorduğu, katılanın üzerinde bulunan 4.600.TL parayı polis sandığı sanığa verdiği, daha sonra sanığın "tamam bu seferlik affettim" diyerek işlem yapmayacağını belirtip kimlik fotokopisini çekip getirmesini ve parayı kimlik fotokopisini getirince vereceğini söylediği, katılanın ise kimlik fotokopisini çekmeye gittiği sırada sanığın ve diğer iki meçhul şahsın olay yerinden kaçtıkları, bu surette sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda,
1)Katılanın temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılanın yüzüne karşı tefhim olunan 15/03/2018 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 20/04/2018 havale tarihli dilekçesi ile vaki temyiz talebinin, 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca "süreden" REDDİNE,
2)Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunması, katılan beyanları, mobese kayıtları, fotoğraf teşhis tutanakları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair mahkemenin kabul hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın eksik incelemeye ve suçun sübutuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 11/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.