(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/12965 E. , 2016/12667 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın ... yönünden kabulüne, ... yönünden ise dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:
Asıl ve birleşen dava dilekçelerinde davacılara ait taşınmazlara davalılarca kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminata hükmedilmesi istenilmiş; mahkemece ... yönünden asıl ve birleşen davanın kabulüne, ... yönünden ise yargı yolu yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile fen raporunun incelenmesinde; dava konusu 2893 (184,39 m²) parsel sayılı taşınmaza fiilen el atılmadığı, imar planında ... Belediyesi"nin bakım ve sorumluluğunda bulunan park, 2901 (162,88 m²) parsel sayılı taşınmazın ise fiilen el atılmadığı ... Belediyesinin bakım ve sorumluluğunda bulunan yol olarak ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece 2893 ve 2901 parsel sayılı taşınmazlara fiilen el atılmadığı, dava konusu taşınmazların 783 parselden ifraz edildiği konut alanı ve fiilen el atılan ve ifraz sonucu 2902 parsel içerisinde kalan P harfi dışındaki yerlerin ... Belediyesinin sorumluluğunda bulunan yol ve park olarak planlandığı, davalı ... Belediyesince imar planına uygun şekilde dava konusu taşınmazlara el atılmaya başlandığı anlaşıldığından, proje bütünlüğü kapsamında fiilen elatılmayan kısımların da bedeline hükmedilmesi gerekçesiyle 2893 ve 2901 parsel sayılı taşınmazların da bedeline hükmedildiği anlaşılmaktadır. Bu taşınmazlarda fiili el atma bulunmadığı ve ayrı parseller olmaları nedeniyle fiilen el atılan diğer parseller ile bağlantılı olarak bir proje bütünlüğünden de söz edilemeyeceğinden, bu parseller yönünden; davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın dava konusu taşınmazın genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zararlara ilişkin davanın 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması,
2-Dava konusu 2897 ve 2899 parsel sayılı el koyulmayan taşınmazların fen bilirkişi raporuna göre uygulama imar planında konut alanında kaldığı, mahkemece birleşen dosya davacısının ... hakkındaki davasının dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmazın genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığı durumlarda idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın Uyuşmazlık Mahkemesi kararı ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 10. fıkrasının "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 03.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır." hükmü uyarınca belediyece fiilen el atılmayan 2897 ve 2899 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişi raporuna göre konut alanında kaldığı ve imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklan idari işlem ve eylemden doğan zarar söz konusu olmadığından davanın esastan reddi yerine usulden reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı olarak;
3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6. maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesi"nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması için de mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.