15. Ceza Dairesi 2020/959 E. , 2020/5476 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52, 53, 58
maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşüldü;
Sanık, 04/12/2019 tarihli dilekçesiyle, tebligatın eline geçmediğinden bahisle eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz başvurusunda bulunduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"un 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay"ın ilgili dairesi olduğu gözetilerek;
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; sanığın yokluğunda verilen 05/07/2018 tarihli hükmün tebliği için sorgusunda beyanı alınırken bildirmiş olduğu en son adresine çıkartılmadan doğrudan "mernis adresi" ibareleri ile çıkarılan ve Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı, bu nedenle 04/12/2019 tarihli dilekçesi ile yaptığı temyiz talebinin öğrenme üzerine süresinde olduğu anlaşılmakla, eski hale getirme ve temyiz talebi kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosu gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın facebook üzerinden tanıştığı katılana elinde gümrükte kalmış yasal fatura ve irsaliyesi kesilecek elektronik kamera ve müzik aletleri olduğunu söylediği, katılanın alıcı olması üzerine telefonla görüşmeye başladıkları, sanığın ...,... ve ..."da serbest bölgede işlemleri yapıp ürünleri teslim edebileceğini söylediği, katılanın ..."ya gelmesi üzerine ..."da buluştukları, sanığın parayı dövize çevireceğini, serbest bölgede döviz geçtiğini söyleyerek katılandan para istediği, katılanın sanığa 8.000 TL para verdiği, sanığın bir süre katılanın yanından ayrılıp geri geldiği, birlikte İzmir"e geldikleri, bir ara sokağa girdiklerinde sanığın "gümrük işlemleri tamam irsaliyesini alıp ürünlerinizi yükleyeceğim sonra da gidersiniz" ve KDV için 1.500 TL daha istediği, katılan parası olmadığını söyleyince sanığın "ürünler kaçak olur İstanbul"a giderken yakalanırsınız" demesi nedeniyle katılanın irsaliye için 700 TL daha vermeye razı olduğu ve Bornova Halkbankası ATM’inden bu parayı çekerek sanığa verdiği, sanığın irsaliyeyi getireceğini söyleyerek yanından ayrıldığı ve bir daha geri dönmediği, bunun üzerine katılanın şikayetçi olduğu, katılanın zararını da gidermediği, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanı ile tüm dosya kapsamından, sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek dolandırıcılık suçunu işlemiş olması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 43. madde hükmü uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın uzlaştırmadan haberinin olmadığı ve dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 11/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.