Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/8920 Esas 2015/10587 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8920
Karar No: 2015/10587
Karar Tarihi: 28.05.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/8920 Esas 2015/10587 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalıya ait işyerinde çalışan davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Mahkeme, davacının taleplerinden kısmen kabul etmiştir. Ancak kararda, davacının ücreti ile ilgili olarak hüküm kısmı ile gerekçe kısmı arasında çelişki bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, davalının temyiz itirazı kabul edilerek karar bozulmuştur. Anayasanın 141'inci maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297'nci maddesi uyarınca yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur.
Kanun Maddelerinin Açıklamaları:
- Anayasa'nın 141'nci maddesi: Yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılmasını zorunlu kılar.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297'nci maddesi: Yargıcın, kararda tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri göstermesi gerektiğini düzenler.
7. Hukuk Dairesi         2015/8920 E.  ,  2015/10587 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 2.075,00 TL ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, fazla mesai yaptığını, genel tatil günleri ile milli bayramlarda çalıştığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesine haklı nedenlerle son verildiğini, iddialarının asılsız olduğunu savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu toplanan delillere göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir. Konuyla ilgili 10.4.1992 günü ve 991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır.
    Somut olayda, davacı vekili davacının fesih tarihindeki ücretinin net 2.075,00 TL olduğunu iddia etmiş, davalı vekili davacının en son ücretinin brüt 608,00 TL olduğunu savunmuştur. Bilirkişi raporunda aylık ücretin brüt 608,40 TL, günlük ücretin brüt 20,28 TL olduğunu kabul ederek alacakları hesap etmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine, takdiri mahkemeye bırakarak davacının ücretinin net 2.075,00 TL, günlük ücretinin brüt 96,75 TL olduğunun benimsenmesi halinde talep edebileceği alacakları hesaplamıştır. Mahkeme, ek hesap raporundaki miktarlar üzerinden kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ve 5 günlük ücret alacağını hüküm altına almıştır. Görüldüğü üzere hüküm altına alınan alacaklar bakımından davacının net 2.075,00 TL ücret aldığı kabul edilmiş iken, kararın gerekçe kısmında davacının ücretinin günlük brüt 20,28 TL olduğu yazılmak sureti ile kararın hüküm kısmı ile gerekçe kısmı arasında çelişki yaratılmıştır.
    O halde davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.