17. Hukuk Dairesi 2016/7510 E. , 2019/2667 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı,davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 10.06.2008 tarihinde... plakalı aracın sürücüsü Kemal Cızzak "idaresinde iken devrildiğini ve aracın içindeki, müvekkilinin desteği ve annesi ..."ın ölümüne sebebiyet verdiğini, müvekkili ..."ın aklen malul olup, annesinin desteği ile geçindiğini, ancak annesinin ölümü ile bu destekten mahrum kaldığını, daha önceden Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/470 esas sayılı dosyasında açılan kısmi davanın karar bağlanarak Yargıtay tarafından onandığını beyanla; 84.471,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 10/06/2008 tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile 84.471,00 TL (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tazminatın 26/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak, davacı tarafa verilmesine karar verilmiş,hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun (HUMK) 2494 sayılı yasayla değişik 433. maddesinde temyiz dilekçesinin aleyhine temyiz olunan karşı tarafa tebliği üzerine karşı tarafın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde temyize cevap verebileceği temyize cevap dilekçesiyle birlikte mahkeme kararını temyiz etmemiş olsa bile varsa kendisinin temyiz itirazlarını da bildirebileceği esası getirilmiştir.
Değişik bir anlatımla normal temyiz süresi içinde mahkeme kararını temyiz etmiş veya etmemiş olmasına bakılmaksızın diğer tarafın temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen karşı tarafa temyize cevap süresi içinde hükmü temyiz edebilme hakkı ek olarak tanınmıştır. Bu nitelikteki temyiz "katılma yoluyla temyiz"dir.
Mahkeme hükmü davalı vekilince temyiz edilmiş, davalı vekilinin temyiz dilekçesi davacı vekiline 08/04/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekilince temyiz dilekçesi, öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 22.04.2016 tarihinde verilmiştir.Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi,01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, özellikle, davalı ... şirketinin poliçe limiti kaza tarihi itibariyle 80.000,00TL olup, karar gerekçesinde Şanlıurfa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/470 Esas sayılı dosyasında davacının 36.171,00TL tazminat alacağına hükmedildiği belirtilerek, 84.471,00TL tazminat alacağının poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan tahsiline hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olmasına göre, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... AŞ. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4.187,27 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...."den alınmasına, 07/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.