Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/23403 Esas 2013/1021 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/23403
Karar No: 2013/1021
Karar Tarihi: 17.01.2013

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/23403 Esas 2013/1021 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/23403 E.  ,  2013/1021 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 31/05/2012
    NUMARASI : 2012/122-2012/415

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından yapılan ilamsız icra takibinde borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü ileri sürerek mahkemeye başvurduğu, mahkemece tebligat usulüne uygun kabul edilerek istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. "Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. maddesine göre "Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır." 6099 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile eklenen aynı yasa maddesinin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
    Yine 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
    Öte yandan 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur.
    Somut olayda; icra takip talebine ekli 29.04.2012 tarihli hazirun cetvelinde borçlunun adresinin mevcut olduğu görülmektedir. Bu durumda öncelikle Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine göre bu adrese tebligat gönderilmeden doğrudan borçlunun adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine  7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi, aynı kanunun 10. maddesi hükmüne aykırı olduğundan yapılan tebligat usulsüzdür.
    O halde mahkemece, borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri gözardı edilerek yazılı şekilde ret kararı verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.