Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2017/2082
Karar No: 2022/1624
Karar Tarihi: 13.04.2022

Danıştay 13. Daire 2017/2082 Esas 2022/1624 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/2082 E.  ,  2022/1624 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2017/2082
    Karar No:2022/1624

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Petrol Ürünleri Sanayi İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurumu
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Bayilik sahibi davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 04/02/2013 tarihinde yapılan denetimde, lisansına kayıtlı dağıtım şirketi haricinde başka bir dağıtım şirketinin tescilli markası altında piyasa faaliyetinde bulunduğunun tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 7. maddesinin 4. fıkrası ve Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi ile 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi ve aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca 175.833,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; 22/01/2013 tarihinde bayilik sözleşmesi yapmak ve lisans almak suretiyle ilk defa akaryakıt bayilik faaliyetine başlayan davacı şirketin, 5015 sayılı Kanun ve Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği uyarınca bayilik sözleşmesi yaptığı tarihten itibaren en geç 1 (bir) aylık süre sonunda sözleşme yapılan dağıtıcının ürünlerinin pazarlandığı anlaşılacak şekilde faaliyet göstermesi gerektiği, 22/01/2013 tarihinde imzalanan sözleşmeye göre henüz 1 (bir) aylık süre dolmadan 04/02/2013 tarihinde yapılan tespit ile bu yükümlülüğün yerine getirilmediği ileri sürülemeyeceğinden, anılan gerekçeye istinaden para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nce; denetim sonucu düzenlenen tutanakta ''istasyonun 22/01/2013 tarihinde bayilik lisansı alarak faaliyetine başladığı, giydirmesinin ...olduğu, ancak, ...Kimya Dep. ve Loj. San. Tic. Ltd. Şti. ile bayilik anlaşması yaptığı, istasyonun 28/01/2013 tarihinde söz konusu dağıtım şirketinden ilk yakıtını aldığının'' ifade edilmesi ve davalı idarenin ...ile davacı şirket arasında imzalanmış bir bayilik sözleşmesi, sözleşmenin son bulmasına dair noter onaylı fesih ihbarnamesi, fesih protokolü veya başka bir belge olmadığına'' ilişkin ...tarih ve ...sayılı yazısı da dikkate alındığında, İdare Mahkemesi kararında belirtilen en geç 1 (bir) aylık sürenin, sözleşmenin sona erdiği eski dağıtım şirketi ile ilgili tüm belirtilerin kaldırılması ile ilgili olduğu, dağıtıcının ürünlerinin pazarlandığı anlaşılacak şekilde faaliyete devam yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı, davacının faaliyetine başladığı tarihten denetim tarihine kadar dağıtıcı lisansı sahibi ...Kimya Dep. ve Loj. San. Tic. Ltd. Şti. ile bayilik anlaşmasının olduğu, ancak giydirmesinin ...olduğu, dağıtıcıya ilişkin sözleşme değişikliğinin de söz konusu olmadığı, bu durumda, davacının hangi dağıtım şirketinin ürünlerini pazarladığının anlaşılmasını sağlayacak şekilde gerekli belirtileri bulundurmadığından (lisansına kayıtlı dağıtım şirketi haricinde başka bir dağıtım şirketinin tescilli markası altında piyasa faaliyetinde bulunduğundan) bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonuna varılmıştır.
    Belirtilen nedenlerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi'nce verilen kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 22/01/2013 tarihinde imzalanan sözleşmeye göre henüz 1 aylık süre dolmadan 04/02/2013 tarihinde yapılan tespit ile bu yükümlülüğün yerine getirilmediğinin ileri sürülemeyeceği, bu sürenin ilk defa alınan bayilik için de geçerli olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    ESAS YÖNÜNDEN:
    MADDİ OLAY :
    Davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetim neticesinde düzenlenen 04/02/2013 tarihli tutanak ile akaryakıt istasyonunun giydirmesinin ...olduğu, ancak ...Kimya Dep. ve Loj. San. Tic. Ltd. Şti. ile bayilik anlaşması yaptığı tespit edilmiş, bu tespit üzerine lisansına kayıtlı dağıtım şirketi haricinde başka bir dağıtım şirketinin tescilli markası altında piyasa faaliyetinde bulunduğu ve 5015 sayılı Kanun'un 7. maddesinin 4. fıkrasında yer alan yükümlülüğü yerine getirmediğinden bahisle davacı şirkete idari para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararı alınmış, anılan kararın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun işlem tarihinde yürürlükte bulunan hâliyle 19. maddesinde idarî para cezaları, "İdarî yaptırımlar" başlıklı 20. maddesinde ise esas olarak piyasa faaliyetinin (geçici veya süresiz) durdurulması ve lisans iptali hususları düzenlenmiştir.
    7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 33. maddesi ile, 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesi, "İdarî yaptırımlar; tedbirler, lisans iptalleri ve idarî para cezalarından oluşur. (...)
    Bu Kanuna göre idarî yaptırımlar aşağıdaki usulde yürütülür:
    a) Lisans sahibi kişiler hakkında bu Kanuna, ikincil mevzuata veya lisans hükümlerine, Kurul kararlarına aykırı davranılması hâlinde; Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller için ilgilisine Kurum veya Kurumca yetkilendirilen kuruluşlar tarafından, otuz gün içerisinde aykırılığın giderilmesi, aksi hâlde hakkında geçici durdurma yapılabileceği ihtar edilir. Verilen ihtar süresi sonunda mevzuata aykırı durumu devam ettirenlerin ilgili piyasa faaliyeti altmış gün süre ile geçici olarak durdurulur. Niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiilin tespit tarihinden itibaren iki yıl içerisinde tekrar edilmesi hâlinde ise ihtar işlemi uygulanmaksızın ilgili piyasa faaliyeti altmış gün süre ile geçici olarak durdurulur. Geçici durdurma süresince, tehlikeli eylemin veya kötüniyetin veya ürünlerde zarar oluşmasının önlenmesi ile faaliyetin durdurulmasına neden olan durumun ortadan kaldırılmasına ilişkin faaliyetler dışında hiçbir piyasa faaliyeti yapılamaz. Geçici durdurma süresi sonunda da tespit edilen aykırılıklar giderilmezse, faaliyetin durdurulmasına devam edilerek soruşturma başlatılır ve gerekli idari yaptırımlar uygulanır. (...)" şeklinde değiştirilmiştir.
    7164 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile 5015 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 6. maddenin birinci fıkrasında, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurulca idari para cezası verilmemiş olan ve Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller için, 20'nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen ihtar yapıldıktan sonra sonucuna göre gerekirse idari soruşturma başlatılarak yaptırımlar uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce lisansı sonlandırılan veya iptal edilenler hakkında düzeltme imkânı bulunan fiiller için herhangi bir idari işlem tesis edilmez." kuralına yer verilmiştir.
    Öte yandan, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesinde, "Kabahat" deyiminin, Kanun'un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun'un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; "Zaman bakımından uygulama" başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun'un 7. maddesinin ikinci fıkrasında, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.
    5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinde yer verilen kural kapsamında 14/03/2019 tarih ve 8487-3 sayılı Kurul kararı ile, "Lisans sahibinin akaryakıt istasyonundan sözleşmeli dağıtıcı firmasının kurumsal kimlik belirtileri dışında başka bir dağıtıcı firmaya ait kurumsal kimlik belirtilerini mevzuatta belirtilen süre içerisinde kaldırmaması" niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller arasında sayılmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    7164 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önce, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinde idarî para cezaları, 20. maddesinde ise diğer yaptırımlar düzenlenmiş olup, idarî para cezalarının da idarî yaptırım oldukları hususunda tereddüt bulunmamakla birlikte, 5015 sayılı Kanun'da idarî para cezaları ile diğer yaptırımlar farklı usûl ve esaslara bağlanmıştır. Bu bağlamda 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinde, 15 günlük süre içerisinde aykırılığın giderilmesi yönünde yapılması gereken ihbar, idarî para cezası verilebilmesinin ön şartı olarak belirtilmediği hâlde, idarî para cezası dışındaki idarî yaptırımları düzenleyen 20. maddesinin önceki metninde, lisans iptali için aykırılığın giderilmesi yönünde 15 günlük süre tanıyan ihbar yapılması zorunlu görülmüştür. Daha da önemlisi, ilgiliye verilen 15 günlük süre içerisinde aykırılıklar giderildiği takdirde piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına karar verilemeyeceği anlaşılmakla birlikte, söz konusu aykırılığın verilen süre içerisinde giderilmiş olması idarî para cezası verilmesine engel değildir. Başka bir anlatımla, ilgilinin mevzuata aykırı fiili hem idarî yaptırım uygulanmasını hem de idarî para cezası verilmesini gerektiriyorsa, aykırılığın verilen süre içerisinde giderilmesi durumunda ilgilinin piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulması ve lisans iptali gibi yaptırımlar uygulanmayacak, ancak söz konusu mevzuata aykırılık nedeniyle idarî para cezası uygulanabilecektir.
    Değişiklikten sonra ise, 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinde yapılan yeni düzenleme ile, idarî yaptırımlar sayılmış ve idarî para cezalarının da 20. maddedeki hükme tâbi olacağı belirtilmiştir.
    Bu itibarla, 19. maddede yer verilen idarî para cezalarına ilişkin fiillerden Kurul tarafından belirlenen "niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olanlar" için otuz günlük süre içerisinde aykırılığın giderilmesi, aksi hâlde hakkında geçici durdurma yapılabileceğinin ihtar edileceğine ilişkin düzenlemenin, idarî para cezaları yönünden cezalandırılmadan önce mevzuata aykırı davranışta bulunan kişi veya kişilere söz konusu aykırılığın ortadan kaldırılması için tanınmış bir imkân olduğu, bu yönüyle ihtarın kişinin cezalandırılabilmesine ilişkin bir ön şart teşkil ettiği ve anılan Kanun değişikliğinin failin lehine olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu bağlamda, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri işleyenlerin önceki kanun döneminde doğrudan idarî para cezasına muhatap oldukları hâlde, söz konusu kanun değişikliğinden sonra aynı fiilleri işleyenlerin ihlâlin ortadan kaldırılması hususunda ihtar edilmelerinin öngörülmesi, böylelikle ihtar edilen kişilerin söz konusu ihlâli ortadan kaldırarak ceza almaktan kurtulabilmelerine imkân tanınması karşısında, ihtar müessesesinin maddî hukuka etkisinin bulunduğu ve lehe kanun kapsamında belirtilen fiilleri önceki kanun döneminde işleyenler yönünden de geçmişe etkili olarak uygulanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
    Diğer taraftan, 7164 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile 5015 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 6. maddenin birinci fıkrasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurulca idarî para cezası verilmemiş olan ve niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri işleyenler için nasıl bir usûl izleneceği öngörülmüş; ikinci fıkrasında ise maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurul tarafından karara bağlanmış idarî para cezalarının tahsiline ilişkin kurallara yer verilmiştir.
    Söz konusu Geçici maddede, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri kanun değişikliğinden önce işleyen ve haklarında idarî para cezası uygulanan kişiler yönünden ne gibi bir işlem yapılacağı açıklanmamış olmakla birlikte, yeni düzenlemede yer alan ihtar müessesesi lehe kanun niteliğinde olduğundan, yargı aşamasındaki idarî para cezaları ile ilgili olarak yargı yerleri tarafından lehe kanun hükümlerinin belirtilen kişiler hakkında da uygulanması gerektiği açıktır.
    Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, 5015 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik uyarınca alınan düzenleyici Kurul kararıyla niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller arasında sayılan lisans sahibinin akaryakıt istasyonundan sözleşmeli dağıtıcı firmasının kurumsal kimlik belirtileri dışında başka bir dağıtıcı firmaya ait kurumsal kimlik belirtilerini mevzuatta belirtilen süre içerisinde kaldırmaması fiili nedeniyle ihtarda bulunma şartının yerine getirilmesi ve lehe kanun niteliği taşıyan söz konusu kuralın davacıya da uygulanması zorunluluğu karşısında, lehe kanun hükmü dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 13/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi