16. Ceza Dairesi 2018/3970 E. , 2020/6355 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, İş ve çalışma hürriyetinin ihlali
Hüküm : Suça sürüklenen çocukların;
1-TCK "nın 314/3 ve 220/6 maddesi yollamasıyla 314/2, 220/6, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53,
58/9, 63, 2-TCK"nın 117/1, 119/1-c-d, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9. (2 kez) maddeleri uyarınca ayrı
ayrı cezalandırılmaları
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuklar hakkında iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
1-Terör örgütlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusunda cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit biçiminde ortaya çıkan terör yöntemlerine başvurdukları, "kepenk kapattırma" olarak anılan eylemin de bu yöntemler kullanılarak gerçekleştirilen, örgütün toplumsal etkinliğini, zorlayıcı gücünü ortaya koymayı ve yoğun propagandasını amaçlayan, genellikle PKK terör örgütü tarafından benimsenip örgütçe önemli kabul edilen günlerde işyerlerini açtırmamak şeklinde uygulanan bir eylem türü olup, niteliği, etkileri ve sonuçları bu şekilde ortaya çıkan eylemin, örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde kararlaştırılmadan, anılan terör yöntemleri mağdur esnaf üzerinde örgütün zorlayıcı etkisini temsil eden kişilerce kullanılmadan, icrası ve sonuçları örgütçe denetlenip takip edilmeden gerçekleştirilemeyeceği, eylemin amacına uygun olarak gerçekleştirilebilmesinin talimatın örgütsel niteliğinin mağdurlara iletilmesine, talimatı iletenlerin örgütsel kimliklerinin belirgin olmasına ve talimata uymama halinde karşılaşılacak zora dayalı örgütsel yaptırımların bilinmesine bağlı olduğu açıktır.
Bu kapsamda yukarıdaki açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesinde;
Cep telefonlarında tespit edilen fotoğraflarda dikkate alındığında, örgütün amaçları doğrultusunda yayın yapan internet sitelerinin çağrılarına uygun olarak hareket ederek mağdurlara iş yerlerini açmamaları yönünde bildirimde bulunan suça sürüklenen çocukların, eylemlerinin işleniş biçimi ve niteliğinden hareketle örgütün hiyerarşik yapısına dahil örgüt üyeleri olarak kabul edilip doğrudan TCK"nın 314/2. maddesi uyarınca örgüt üyesi olarak cezalandırılmaları gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
Suça sürüklenen çocuklar hakkında tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden, uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesiyle yetinilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuklar müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.