5. Ceza Dairesi 2015/4201 E. , 2015/17262 K.- GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU
- İTİRAZ KANUN YOLU
- KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR
- KANUN YARARINA BOZMA
- CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 160
- CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 309
- CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 173
- DEVLET İHALE KANUNU (2886) Madde 6
- MAL BİLDİRİMİNDE BULUNULMASI, RÜŞVET VE YOLSUZLUKLARLA MÜCADELE KANUNU (3628) Madde 18
"İçtihat Metni" Görevi kötüye kullanma suçundan şüpheliler G.. Ç.., R.. Y.., F.. T.., İ.. Ü.., S.. U.., O.. G.. ve T.. T.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/06/2013 tarihli ve 2012/127 soruşturma, 2013/1493 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinin 26/07/2013 tarihli ve 2013/1137 Değişik iş sayılı Kararının,
Dosya kapsamına göre; müştekinin, şüphelinin görevi kötüye kullanma iddiası üzerine yürütülen soruşturma sonucu şüpheliler hakkında suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, 2886 sayılı Kanunun 6. maddesinde yer alan, “Aşağıdaki şahıslar doğrudan veya dolaylı olarak ihalelere katılamazlar: 1. İhaleyi yapan idarenin; a) ita amirleri, b) ihale işlemlerini hazırlamak, yürütmek, sonuçlandırmak ve denetlemekle görevli olanlar, c) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şahısların eşleri ve ikinci dereceye kadar (ikinci derece dahil) kan ve sihri hısımları, d) (Değişik alt bent: 02/03/1984- 2990/2 md.) (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen şahısların ortakları (bu şahısların yönetim kurullarında görevli olmadıkları anonim ortaklıklar hariç).” şeklindeki yasaklayıcı hükmüne rağmen, 18/06/2010 tarihinde yapılan ihale komisyonunda, Muğla Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdür Vekili F.. T..’in de hazır bulunduğu ve altına imza attığı ihale sonucu halı saha spor tesisi ihalesinin şüpheli F.. T..’in kardeşi F.. T..’e verildiği, müştekinin şikayeti üzerine yapılan soruşturmada aşamasında İçişleri Bakanlığı tarafından şüpheliler hakkında soruşturma izni verildiği, söz konusu soruşturma iznine yapılan itirazın ise Danıştay 1. Dairesi tarafından 18/12/2012 tarihli ve 2012/1738 Esas, 2012/1969 sayılı Kararıyla reddedilmesi karşısında, delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 16/02/2015 gün ve 94660652-105-48-12763-2014- 3909/11848 sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
CMK"nın 173/1. maddesine göre, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı, suçtan zarar gören sıfatı taşıyanların itiraz yoluna başvurma haklarının bulunması karşısında; soruşturma konusu eylemler nedeniyle bu sıfatı taşıyabilecek olan Muğla Belediye Başkanlığı ile ihaleye fesat karıştırma suçu yönünden vasıf değişikliği ihtimaline binaen, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca Maliye Hazinesine, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/06/2013 tarihli ve 2012/127 soruşturma, 2013/1493 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın tebliğ edilmediği ve bu aşamada söz konusu kararın kesinleşmemiş olması nedeniyle kanun yararına bozma isteğinde bulunulamayacağı anlaşıldığından, Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinin 26/07/2013 tarihli ve 2013/1137 Değişik İş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.