a sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan hapis cezasından 5237 sayılı Kanunun 31/3 maddesi gereğince indirim yapılmamasında - - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/17061 Esas 2015/7472 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza

Uyuşturucu madde kullanmak, kullanmak amacıyla bulundurmak suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/05/2009 tarihli ve 2009/136 esas, 2009/264 sayılı kararının infazı sırasında sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına ilişkin aynı Mahkemenin 30/07/2010 tarihli ve 2010/414 esas. 2010/293 sayılı kararını müteakip, sanığın 5 yıllık denetim süresi içerisinde suç işlediğinin bildirilmesi üzerine hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanunun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezalandırılmasına dair aynı Mahkemenin 15/11/201 1 tarihli ve 2011/316 esas. 201 1/309 sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre,
1- Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/07/2010 tarihli ve 2010/414 esas, 2010/293 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede, sanık ...’nin kayden 13/07/1988 doğumlu olup suç tarihi olan 20/09/2004 tarihinde 15-18 yaş grubu aralığında bulunduğu anlaşılmakla,
a- Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan hapis cezasından 5237 sayılı Kanunun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamasında,
b- Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydına göre daha önceden hapis cezasına mahkum edilmediği dikkate alındığında 5237 saylı Kanun"un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince hükmolunan 10 ay kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Kanun"un 50/3. maddesi gereğince kanun gereği zorunlu olarak ve öncelikle aynı maddenin I. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan takdir edilecek her hangi birisine çevrilerek, adli para cezası haricinde bir seçenek yaptırıma hükmedilmesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
c- Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesi gereğince denetim süresinin 3 yıl olarak belirlenmesi gerekirken, suça sürüklenen çocuk aleyhine sonuç doğuracak şekilde denetim süresinin 5 yıl olarak belirlenmesine karar verilmesinde,
2- Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.11.2011 tarihli ve 2011/316 esas, 2011/309 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede; Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.07.2010 tarihli ve 2010/414 esas, 2010/293 sayılı kararının usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğu düşünüldüğünden bu karara istinaden sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına yönelik Ceza Mahkemesinin 15.11.2011 tarihli kararında da; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 21.07.2015 tarih ve 2015/15234/49268 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.09.2015 tarih ve 2015/278584 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.03.2015 tarihli ve 2011/316-2011/309 sayılı ek kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.