Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7751
Karar No: 2019/2659

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7751 Esas 2019/2659 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/7751 E.  ,  2019/2659 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, plakasız ve tescilsiz araç sürücüsünün kusuru nedeniyle gerçekleşen çift taraflı kazada davacının yaralandığını belirterek 4.000,00.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 20.10.2015 tarihinde talebini 42.323.94 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, gerekli ödemenin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile; bilirkişi raporu ile belirlenen toplam tazminat miktarı üzerinden olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü ile takdiren %20 oranında indirim yapılarak bulunan 27.957,91.-TL sürekli iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın 04/09/2013 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacının hak kazanabileceği tazminata ilişkin zararın hesaplanması bakımından alınan ve mahkemece de hükme esas kabul edilen 07.10.2015 havale tarihli hesap bilirkişi raporunda davacı için hesaplanan tazminat miktarı 71.830.13 TL dir. Davalı ... tarafından davacıya ödendiği bildirilen 24.834.00 TL"nin güncellenmiş değerinin hesaplanan tazminattan düşülmesi suretiyle sonuca ulaşıldığında çıkan tazminat tutarı 42.323.94 TL dir. Bu bedel üzerinden hatır taşıması indirimi yapılarak sonuç tazminatın bulunması gerekirken Mahkeme tarafından ise; davalı tarafın hatır taşımasına ilişkin savunması uygun bulunarak; bilirkişinin hesapladığı miktardan önce hatır taşıması nedeniyle tazminattan % 20 oranında indirim yapılmış ardından davalı tarafça ödenen miktarın güncellenmiş değeri düşülmüş ve sonuç tazminat 27.957.91 TL olarak hesaplanmıştır.
    Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile de kabul edildiği üzere; tazminatın saptanabilmesi için öncelikle zararın belirlenmesi gerekir. Sorumluluk hukukunda, tazminat denkleştirilirken yapılacak indirimler arasında bir sıra söz konusudur. İndirim nedenleri genellikle, biri gerçek zararın diğeri de tazminatın belirlenmesine ilişkin olmak üzere ikiye ayrılır. Kural olarak, önce gerçek zararı bulmak gerektiğinden, zararla ilgili indirim sebepleri önce, tazminatla ilgili indirim sebepleri ise daha sonra uygulanmaktadır. Buna ilaveten, tazminat alacaklısına ilişkin indirim sebeplerinin önce, tazminat borçlusuna ilişkin indirim sebeplerinin de sonra uygulanması gerekmektedir.
    İfade olunan tüm bu hususlar karşısında; davacının uğradığı zararın hesaplanmasından sonra; hesaplanan bu bedel üzerinden, davalıya ait indirim sebebi olan hatır taşıması nedeniyle yapılacak indirimin uygulanması ve bu surete sonuç tazminatın belirlenmesi gerekeceği açıktır. Oysa mahkeme tarafından, hatır taşıması nedeniyle yapılacak indirimin, sigorta ödemesinden önce yapılması ve ondan sonra sigortacının ödediği bedelin düşülmesi biçiminde davacı aleyhine hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, davacının yaralanması nedeniyle hesaplanan tazminat miktarından davacıya, davalı ... tarafından yapılan toplam ödeme miktarının güncellenmiş tutarının mahsup edilmesi daha sonra belirlenen bedel üzerinden hatır indirimi yapılması suretiyle sonuç tazminatın belirlenmesi gerekirken; zarar ve tazminatın belirlenmesindeki sıraya aykırı olarak, eksik incelemeyle ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3- Kabule göre de, davacı lehine hesaplanan maddi tazminattan, hatır taşıması nedeniyle mahkeme tarafından yapılan indirim sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, davanın kısmen reddine karar verildiğinden, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    Oysa, yasal düzenlemeler gereği, TBK"nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği göz önüne alınması gerekirken davalı yararına hatır taşıması indiriminden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07/03/2019 gününde 2. bozma oyçokluğuyla, 3. bozma oybirliğiyle karar verildi.

    (M) (M)

    - KARŞI OY-

    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat talebine ilişkindir.
    Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. (818 Sayılı BK 43-44 Mad) Maddelerinde düzenlenmiştir.
    TBK 51. Maddesine(BK 43. Mad.) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Bir başka anlatımla hakim durumun gereği ve özellikle tarafların kusurlarının ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Böylece tazminat belirlendikten sonra Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. Maddesine göre yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa bir başka anlatımla zarar gören bir menfaat karşılığı olmadan hatır için taşınıyorsa gerek öğreti gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsendiği üzere TBK 51.(818 sayılı BK.’nun 43. Mad.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılacaktır. Ayrıca zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise TBK 52. (818. Sayılı BK 44. Mad.) maddesine göre hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14.03.2012 2011/4-824 E., 2012/134 K. Yine HGK 16.03.2016 Tarih 2014/1018 E., 2016/326 K.) (Yargıtay 17. HD 31/10/2017 2016/12403 E., 2017/9904 K.)
    Özetlemek gerekirse hakim tarafların kusur durumunu dikkate alarak tazminatın kapsamını belirledikten sonra bir menfaat karşılığı olmayan hatır için taşıma varsa hatır indirimi yapılacak, ayrıca zarar gören zararın artmasına sebep olmuş yada zarar doğuran fiile rıza göstermiş ise Yargıtay kararlarında yerleşmiş olduğu üzere tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak nihai zarar ve ödenmesi gereken tazminat belirlenecektir. İlgili kanun maddeleri incelendiğinde yapılan ödemeler bir indirim nedeni olarak gösterilmemiştir. Kaldı ki ödemeler tazminatı belirlemede bir indirim sebebi olmayıp Yargıtay uygulamaları ile artık yerleşik hale geldiği gibi borcu söndüren bir nitelik taşımaktadır.(Hukuk Genel Kurulu 03.05.2017 Tarih 2017/2097 E., 2017/894 K.)
    Bir başka açıdan kanunun belirlediği sıralamaya uygun olarak nihai tazminatı belirleme biçimi aynı şartlarda zarar görene ödenecek tazminatta bir denge ve adalet oluşturacaktır. Bu durumu bir örnek ile anlatmak gerekirse, 100 TL belirlenen bir tazminattan hiç ödeme yapılmadığı durumda %20 hatır indirimi, %20 müterafik kusur indirimi olmak üzere %40 oranında 40 TL indirim yapıldığında nihai ödenmesi gereken tazminat 100-40 = 60 TL olacaktır.
    Dava açılmadan önce güncellenmiş değeri 30 TL bir ödeme yapılmış olması durumunda mahkemenin uyguladığı gibi öncelikle yapılan ödeme tazminattan indirildiğinde 70 TL tazminat kalacak. Bu miktar üzerinden hatır indirimi ve müterafik kusur indirimi olarak toplam %40 oranın da yani 28 TL indirim yapıldığında ödenmesi gereken nihai tazminat 70-28=42 TL olacaktır. Bu durumda yapılan 30 TL güncellenmiş ödeme ve karar altına alınacak 42 TL olmak üzere toplam ödenen tazminat 72 TL olarak belirlenmektedir.
    Kanunda belirtilen ve savunduğumuz sıralama uygulandığında yani 100 TL tazminattan önce hatır indirimi (TBK 51. Mad. BK 43. Mad.) ve müterafik kusur indirimi (TBK 52. Mad. BK 44. Mad.) olarak %40 oranında yani 40 TL indirim yapıldığında nihai tazminat 60 TL olarak belirlenecektir. Buradan 30 TL güncellenmiş ödeme düşüldüğünde karar altına alınması gereken tazminat 60-30=30 TL olarak belirlenecektir. Bunun sonucu olarak 30 TL güncellenmiş ödeme ve 30 TL ödenmesi gereken tazminat olmak üzere 30+30=60 TL tazminat ödenmiş olacaktır.
    Görüldüğü gibi tazminattan önce yapılan ödeme düşülüp daha sonra müterafik kusur ve hatır indirimi yapıldığında toplam ödenen miktar 72 TL olurken hiç ödeme yapılmaması durumu ve ödeme yapılması durumunda önce hatır indirimi ve müterafik kusur indirimi yapılması ve daha sonra güncellenmiş ödemenin mahsubu durumunda verdiğimiz örneğe göre eşit yani 60 TL tazminat ödenmiş olacaktır. Nitekim Yargıtay 11. HD 06.11.2008 Tarih 2007/3948 Esas, 2008/12426 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
    Somut olayda; davacı araçta yolcu iken yaralanmış olup davacıya davadan önce davalı tarafından ödeme yapılmıştır. Mahkemece işgöremezlik tazminatı hesaplanmış, sonra BK. 43.madde de düzenlenen hatır taşıması indirimi yapılmış bundan sonra davadan önceki ödeme güncellenerek düşülmüştür ki mahkemenin bu hesap şekli ve uygulaması doğru olup bozma sebebi yapımaması gerekirken; çoğunluğun mahkemece tespit edilen işgöremezlik zararından öncelikle güncellenmiş ödemenin düşülmesi sonrasında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle bozmanın 2. maddesindeki hükmün bozulması görüşüne katılmıyoruz.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi