5. Hukuk Dairesi 2019/6490 E. , 2020/2448 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 26/09/2018 gün ve 2017/21451 Esas - 2018/15587 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair mahkemece verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş; bu karara karşı, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Münavebeye esas buğday ve arpanın yan ürünü olan saman gelir ve fiyatının hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıkça belirtilmediği için münavebeye eklenip eklenmediği anlaşılamadığı gibi, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede aynı kamulaştırma kapsamında aynı nitelikteki taşınmazlar için %10 objektif değer artışı uygulandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından,
Dairemizin 26.09.2018 gün ve 2017/21451 esas ve 2018/15587 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davasının kısmen kabulüne, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki Karahacı köyü 105 ada 19 parsel ve 104 ada 6 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye yan ürün olarak buğday ve arpa samanının eklenip eklenmediği anlaşılamadığından, bu hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, denetleme imkanı olmayan rapora göre eksik inceleme sonucu hüküm kurulması,
2-Taşınmazın geometrik şekli ve yola bitişik konumda olması hususları dikkate alındığında, zemin bedeline %10 oranında objektif değer arttırıcı unsur ilave edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Hüküm altına alınan bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden dört ay sonrası için faiz uygulayarak depo kararı verilmesi,
4-Bedeline hükmedilen bölümün göl alanı olarak terkini yerine, tescil harici bırakılmasına karar verilmesi,
5-13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı uyarınca;
6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası “09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği” gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığı anlaşıldığında nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmediği gibi,
6-28.04.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Yasanın 6.maddesi gereğince ... harçtan muaf hale geldiği ve bu nedenle harca hükmedilmemesi gerektiğinden,
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan karar düzeltme harcı ile temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.