4. Ceza Dairesi 2020/584 E. , 2020/2681 K.
"İçtihat Metni"
Sair tehdit suçundan sanık ...’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Sinop 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/03/2016 tarihli ve 2016/115 esas, 2016/230 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içinde 28/03/2018 tarihinde basit yaralama suçunu işlediğinden bahisle yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Sinop 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06/12/2018 tarihli ve 2018/469 esas, 2018/553 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 20/12/2019 gün ve 94660652-105-57-11495-2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2019 gün ve 2019/132810 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
Sanığın üzerine atılı yargılama konusu olan 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2.cümlesinde düzenlenen basit tehdit suçunun, 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin, gerek 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik öncesindeki haline, gerekse de söz konusu değişiklik sonrası haline göre, uzlaşma kapsamında bulunduğu, 6763 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yapılan uzlaşma tekliflerinin ise geçerli olduğu ve bu nedenle uzlaşma teklifi yapılmış ve kabul edilmemiş olan dosyalarda yeniden uzlaşma teklifi yapılmasına gerek bulunmadığı ancak somut olayda, sanığa mala zarar verme ve hakaret suçları yönünden uzlaşmak isteyip istemediği sorulduğu halde üzerine atılı basit tehdit suçu yönünden usulüne uygun olarak uzlaştırma teklifi yapılmadığının anlaşılması karşısında, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Sair tehdit suçundan sanık ...’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Sinop 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/03/2016 tarihli ve 2016/115 esas, 2016/230 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içinde 28/03/2018 tarihinde basit yaralama suçunu işlediğinden bahisle yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Sinop 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06/12/2018 tarihli ve 2018/469 esas, 2018/553 sayılı kararının, sanığın üzerine atılı yargılama konusu olan 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2.cümlesinde düzenlenen basit tehdit suçunun, 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin, gerek 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik öncesindeki haline, gerekse de söz konusu değişiklik sonrası haline göre, uzlaşma kapsamında bulunduğu, 6763 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yapılan uzlaşma tekliflerinin ise geçerli olduğu ve bu nedenle uzlaşma teklifi yapılmış ve kabul edilmemiş olan dosyalarda yeniden uzlaşma teklifi yapılmasına gerek bulunmadığı ancak somut olayda, sanığa mala zarar verme ve hakaret suçları yönünden uzlaşmak isteyip istemediği sorulduğu halde üzerine atılı basit tehdit suçu yönünden usulüne uygun olarak uzlaştırma teklifi yapılmadığının anlaşılması karşısında, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanık ..."nin, TCK"nın 106/1-2. cümlesine uyan sair tehdit eylemi yönünden, uzlaştırma işlemlerinin yapılmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Ceza Genel Kurulu"nun 29/05/2018 tarihli ve 2017/15-496 esas, 2018/246 sayılı kararında belirtildiği üzere; uzlaştırma kurumu, uyuşmazlığın yargı dışı yolla ve fakat adli makamlar denetiminde çözümlenmesini amaçlayan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Uzlaştırma; bu kapsama giren suçlarda, fail ve mağdurun suçtan doğan zararın giderilmesi konusunda anlaşmalarına bağlı olarak, devletin de ceza soruşturması veya kovuşturmasından vazgeçmesi ve suçun işlenmesiyle bozulan toplumsal düzenin barış yoluyla yeniden tesisini sağlayıcı nitelikte bir hukuksal kurumdur. 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 73. maddesinin sekizinci fıkrasında, "Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir" hükmü ile uzlaşma kurumuna, aynı tarihte yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 253, 254 ve 255. maddelerinde ise, uzlaşmanın şartları, yöntemi, sonuçları, kovuşturma aşamasında uzlaşma ile birden fazla failin bulunması hâlinde uzlaşmanın nasıl gerçekleşeceğine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"un ikinci maddesiyle, 5237 sayılı TCK"nın 73. maddesinin başlığında yer alan “uzlaşma” ibaresi metinden çıkarılmış, 45. maddesiyle de aynı maddenin sekizinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış, yine 24 ve 25. maddeleri ile CMK"nın 253 ve 254. maddeleri değiştirilmiştir. CMK"nın 5560 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile değiştirilen 253. maddesinin üçüncü fıkrası; "(3) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez." biçimdeyken 09/07/2009 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanun"un sekizinci maddesiyle anılan fıkraya "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" cümlesi eklenmiştir. 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile yapılan değişiklikle madde başlığı "Uzlaştırma" olarak değiştirilmiş ve 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamındaki suçların sayıları artırılmış, TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen tehdit, aynı Kanun"un 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık ve 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçları uzlaştırma kapsamına alınmış, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlara ilişkin sınırlama kaldırılmıştır. Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar yönünden ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar da uzlaştırma kapsamına dahil edilmiştir. Uzlaştırma kurumu, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabilecek, bu uygulama sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacak, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki düzenleme de nazara alınarak kesinleşen ve infaz edilmekte olan hükümlerde de uygulanabilecek ve bu husus infaz aşamasında gözetilebilecektir. Yerine getirilen hükümler yönünden ise, uzlaştırma sanığın hukuki yararının bulunması koşuluyla uygulanabilecektir.
Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun"la değişik CMK"nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde" (1)Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır. " denilmiştir.
Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
İncelenen dosyada;
Sanık ... ile katılan ... arasında tartışma meydana geldiği ve karşılıklı küfürleşme sonucunda tarafların jandarma karakoluna götürüldükleri, burada ifadesine başvurulan sanığın, ifade verirken katılanı gıyabında tehdit ettiği iddiasıyla, TCK"nın 106/1-2. cümle, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, yargılama neticesinde, Sinop 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24/03/2016 tarihli ve 2016/115 esas, 2016/230 sayılı kararıyla, karşılıklı hakaret suçlarından her iki taraf hakkında ceza verilmesine yer olmadığına, sanık ..."un ayrıca, Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmolunduğu, kararın kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içinde 28/03/2018 tarihinde basit yaralama suçunu işlediğinden bahisle yapılan yargılama sonucunda Sinop 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06/12/2018 tarihli ve 2018/469 esas, 2018/553 sayılı kararıyla hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Sanık ..."ye yükletilen sair tehdit suçu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/1-a maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamındadır. CMK"nın 254. maddesinde; kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun ya da Cumhuriyet savcısınca uzlaştırma işlemi gerçekleştirilmeden dava açıldığının anlaşılması halinde, kovuşturma dosyasının, uzlaştırma işlemlerinin CMK"nın 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderileceği belirtilmiştir. Uzlaştırma bürosu tarafından uzlaştırmanın başarıyla sonuçlandığının bildirilmesi halinde mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi durumunda davanın düşmesine, edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi durumunda ise; sanık hakkında, CMK"nın 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verecektir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, CMK"nın 231. maddesinin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanacaktır.
CMK"nın 253/3. maddesinin son cümlesi "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" biçiminde olup, tüm dosya kapsamına göre sanığın, sair tehdit suçuyla birlikte, uzlaşma kapsamında bulunmayan bir başka suç işlemediği anlaşılmaktadır. Soruşturma aşamasında hazırlanan 13.01.2016 tarihli uzlaştırma teklif formları ise sair tehdit suçu değil, mala zarar verme ve hakaret suçlarına ilişkin düzenlenmiş, kovuşturma evresinde de, uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerektiği düşünülmemiştir.
Bu açıklamalar karşısında, sair tehdit suçu açısından uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden kurulan ve sanık ..."nin TCK"nın 106/1-2. cümle, 62, 52. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Sinop 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06/12/2018 tarihli ve 2018/469 esas, 2018/553 sayılı kararında isabet bulunmadığı anlaşılmıştır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Sinop 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06/12/2018 tarihli ve 2018/469 esas, 2018/553 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.