Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/13415
Karar No: 2021/3830
Karar Tarihi: 10.03.2021

5015 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/13415 Esas 2021/3830 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir hüküm temyiz edildi. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra hükmün açıklanması gerektiren koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi için, duruşma açılıp müdahil kurumun ve sanığın usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, evrak üzerinden hükmün açıklanması ve bu suretle sanığın da savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle karar bozuldu. Mahkemelerin gerekçeli karar vermesinin Anayasa ve CMK'nın amir hükmü olduğu belirtildi. Denetim süresi içinde yeniden suç işlendiği durumlarda açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması gerektiği ancak yasal zorunluluk olan hallerde cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesine veya ertelenmesine karar verilerek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabileceği söylendi. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı belirtildi. Ancak sonrasında yayınlanan yasaların sanık lehine hükümler içerdiği ve bu nedenle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin yerel mahkemeye ait olduğu vurgulandı. Kararın detayları için 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 5015, 5607, 6545, ve 7242 sayılı yasaların ilgili maddelerinin incelenmesi gerektiği belirtildi.
7. Ceza Dairesi         2018/13415 E.  ,  2021/3830 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5015 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra hükmün açıklanmasını gerektiren koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi için, duruşma açılıp müdahil kurumun ve sanığın usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, evrak üzerinden hükmün açıklanması ve bu suretle sanığın da savunma hakkının kısıtlanması,
    Kabule göre de;
    1. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olmasının Anayasa’nın 141/3. ve CMK"nun 34, 230 ve 289/9. maddelerinin amir hükmü olduğu dikkate alınarak; iddia, savunma, sanığın leh ve aleyhindeki kanıtların tartışılması, sanığın savunmalarına neden itibar edilmediğinin denetime imkan verecek şekilde açıklanması, sübutu kabul edilen ve suç oluşturan eylemlerin belirlenmesi ve yasal öğelerinin gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararına atıf yapılarak gerekçesiz olarak hüküm kurulması,
    2. 5271 sayılı CMK’nun 231/11. madde ve fıkrasında "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir." hükmü düzenlenmiş olup, buna göre sanığın deneme süresi içinde yeniden suç işlemesi durumunda açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmekle yetinilmesi gerektiği ancak anılan madde ve fıkra uyarınca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında koşullarının varlığı halinde ve yasal zorunluluk olan hallerde cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesine veya ertelenmesine karar verilerek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabileceği gözetildiğinden; sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suçtan mahkum olması karşısında,
    hükmün açıklanması ile yetinileceği yerde yazılı şekilde sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi,
    3. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11 ve 3/12. maddeleri kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11 ve 3/12. maddeleri ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan EPDK vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi