7. Hukuk Dairesi 2015/2980 E. , 2015/10541 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2- Davacı vekili davacının iş akdinin emeklilik nedeniyle son bulduğunu öne sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, temizlik işinin hastaneye ait yardımcı işlerden olduğu, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu, iş akdinin emeklilik nedeniyle davacı tarafından sona erdirildiği gerekçesiyle davanın, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hakim HMK’nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı olup talepten fazlasına hükmedemez. Davacı dava dilekçesinde 03.09.2012 tarihinde iş akdinin son bulduğunu ve kıdem tazminatına bu tarihten faiz yürütülmesini talep etmesine karşın iş akdinin 02.09.2012 tarihinde son bulduğu gerekçesiyle hüküm altına alınan kıdem tazminatı alacağına 02.09.2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.
3-6100 sayılı HMK.nun 107. maddesinde, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklının, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği, karşı tarafın verdiği bilgi veya değerin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği, ayrıca kısmi eda davasının açılabildiği hallerde tespit davası da açılabileceği ve bu durumda hukuki yararın var olduğunun kabul edileceği bildirilmiştir.
Görüldüğü gibi her iki dava çeşidinde de açılabilirlik şartı, alacağın konusu miktarının yahut değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olmamasıdır. Her iki dava çeşidinde de dava açan alacağın asgari bir miktar ve değerini belirterek talepte bulunmaktadır.
Dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde davacı, neye karar verilmesini istiyorsa onu açık şekilde yazar. Kısmi davada, davacının dilekçesinde kısmi dava açtığını açıkça bildirmesi gerekir. Belirsiz alacak davasında ise alacağın miktarının belirlenmesi açıkça talep edilmelidir.
Talep sonucu açık değil ise mahkeme, talep sonucunu açıklattırmalıdır. Bundan başka talep sonucunun açık olmaması halinde, dava dilekçesinin diğer bölümlerinde yazılanların ışığında bir yoruma tabi tutularak davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğunu belirlemek hakimin ödevidir.
Somut olaya gelince, her ne kadar dava 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış ise de; davacı vekili dava dilekçesinde, davanın belirsiz alacak davası olduğu yönünde bir açıklamada bulunmamıştır. Dava dilekçesi içeriğinden davanın kısmi dava olarak açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı kısmi dava açmış, ıslah dilekçesi ile de talep miktarını artırmıştır. Islahla artırılan kıdem tazminatı ile genel tatil, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarına ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken, bu alacakların tümü için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi isabetsiz olmuştur.
Bu yanlışlıklar bozma sebebi ise de; yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1,2,3 ve 4. bentlerinin hükümden çıkarılarak yerine;
" 1- 13.605,00 TL brüt kıdem tazminatının 03/09/2012 akdin fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ,
2- 5.437,00 TL brüt yıllık izin ücretinin 2.000,00 TL"sinin 20/09/2012 dava, bakiyesinin 20.03.2013 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3- 1.339,19 TL brüt fazla mesai ücret alacağının 1.000,00 TL"sinin 20/09/2012 dava, bakiyesinin 20/03/2013 ıslah tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4- 1,003,18 TL brüt genel tatil ücreti alacağının 300,00 TL"sinin 20/09/2012 dava, bakiyesinin 20/03/2013 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazla talebin REDDİNE;
Yasal kesintilerin hükmün infazı sırasında dikkate alınmasına,"" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 28/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.